yavru kuş babasına seslenir:
-baba bu yuva çok kirlendi, başka bir yuvaya gidelim.
baba cevap verir:
-siz de bu döt varken daha çok yuva pislersiniz.
şaka bir yana, eğer bellek kaybı vs gibi bir hastalığa uğramadıysanız, her gittiğiniz yere kendinizi ve anılarınızı da götüreceğiniz için pek birşey değişmeyeceğini düşündüren istektir. bunu sık söyleyenler değil hiç düşünmeyenler daha çok yaparlar. ağız alışkanlığı olmuştur çoğu zaman, gideceğine kendini inandırmak ister kişi. bir zamanlar da yüreğinin götürdüğü yere git diye bir slogan vardı. iki durak öteye gidecek yüreğe sahip olamayan kişiler gitmeye kalkıp telef oldular.
insanın dibe vurduğunu hissettiği anda sarfettiği cümledir. bu durumda sanki; birisi bağırsaklarına sıkı bir düğüm atmış çekiştiriyor gibidir. hatta kalbin başka bir insanın avuçları içinde can çekişiyordur. işte altın sözün zamanıdır: buralardan arkama bakmadan gitmek istiyorum denir.
bu cümle,insanın kendi içsel çatışmalarının patlak noktasıdır aslında.problemin bırakıp gitmek istediği yerle pek bi alakasının olmadığını,o yerin gözünde tütmeye başladığı zamanlarda sıkça fark eder ama çok geçtir çoğu zaman.
birazdan gün ağarır,usulca yol belirir
zifir zindandan kaçan çocuk yine delirir.
