insanın hayatının en mutlu ve ya en hüzünlü şarkısı olabilir bir anda.
çok su verince çürür ya çiçekler sözüne takılınıp bir ömür heba da edilinebilir.
her dinleyişimde, nasıl anlatayım bilemiyorum.. içim burkuluyor bu şarkıyı dinleyince, söyleyince...
o kadar güzel anlatıyor ki feridun abi. duygularını bu kadar güzel ve özel bir şekilde dile getirmek, işte sanat bu olsa gerek. şarkının, şiirin ötesinde bir şey bu. her seferinde ayrı güzel geliyor, bi ayrı seviyorum feridun abiyi. teşekkürler ediyorum kendisine, iyi ki varsın diyorum.
.-.-.
`ben senin gül bahçende oyunlarıyla mutlu
ve affedilmeyi çok seven yaramaz bir çocuğum`
.-.-.
iki kez söyledim bu şarkıyı, iki önemli anın fon müziği.
taşınıyoruz bütün arkadaşlarım tandığım her yer okulum , sabah koşa koşa ekmek aldığımız bakkal geride kalmış. kamyonu gönderdikten sonra otobüse biniyoruz. otobüste bu şarkı var, o zaman küçüğüm anlamıyorum.
ikinci kez sevdiğim yanımdan gittiğimde, gerçek sevdiğim ama, o başka bir yere gidecek, ailesinin yanına , işine, benim sevmediğim her yeri güzelleştirdiğini bilmiyor ki tabi, o geldiğinde herşeyin nasıl güzel olduğunu, gitmek zorunda biliyorum. ama giderse renklerim yeniden solacak.
şimdi yine dinliyorum. insanı depresyona sokan şarkıdır efendim.