galatasaray'ın kendini yere atmalarıyla ünlenmiş forveti burak yılmaz'ı büyük golcü zanneden, komik ötesi yabancılardır. şampiyonlar liginde attığı gollerin tamamı sıradan bir defans oyuncusunun bile atabileceği kolaylıktadır. ayrıca burak yılmaz'ı bir tanısalar, üstüne para verseler bile istemezlerdi. yok yani yanlışsam söyleyin.
büyük golcü değildir ama golcüdür.eksileri çok olmasına rağmen boş alana kaçması ve fiziğinin avantajıyla gol atar.yoksa burak 4 adamı çalımlayıp 90a atacak biri değildir.schalke ile yapılan ilk maçta müthiş denilen forvetin o pozisyonlarda en az 3 gol atması lazım.schalke'ye attığı golde de yine kalecinin üstüne vurmuştur http://www.youtube.com/watch?v=zJqnxqPbgBQ büyük golcü orada köşeye sert vurur.bir avrupa maçındaydı ama hangisi bilmiyorum kaleci köşeye atacağını düşünerek köşeye yakınlaşmıştı burak yine sadece topa bakarken ortaya vurmuştu ve gol olmuştu yanılmıyorsam.ama türkiye'de ki şartlarda en iyi forvetlerdendir.kaleye yakın şutları kesinlikle bilinçli vurmuyor.
burak'ın hiçbir ciddi takıma golü yoktur.buna güdük alman takımı schalke de dahildir.daha da önemlisi gol attığı maçlarda dahi oyun içinde bir etkinliği yok.sürekli top ezen bir görüntüsü var çok zaman.
burak için esas serüven şimdi başlıyor.elin yavuru orta sınıf maçlarda ne yaptı diye bakmaz barçaya juventusa reale bayerne dortmuna ne yapar ona bakar.
nitekim geçen sezon trabzondayken intere karşı ne yaptı ona baktı milli maçlarda almanyaya karşı,hırvatistan'a karşı, hollandaya karşı ne yaptı ona baktı.bir numara göremediği için de 5 milyon euro bonservisle transfer edebileceği halde transfer etmedi hiçbir ciddi avrupa kulübü.
ne kadar attığın değil kime attığın önemlidir ve sadece kime attığın da değil o maçlarda maç boyu ne oynadığın da önemlidir. manchester'ın yedek takımına, cluj'e braga'ya, en kritik oyuncuları sakat olan orta sınıf bir alman takımına maç boyu bol bol top ezip buna mukabil denk getirip 1 gol atmak kalburüstü avrupa takımları için bir maharet sayılmaz.
burak çeyrek finalde gerek maç boyu performansıyla gerek golleriyle adından söz ettirir işte o zaman elin yavuru bu 1.sınıf bir forvettir deyiverir.ama o şartta bile bir engeli var burak'ın çünkü karakteri ofsayt. sürekli kendisini yere atan adamı almazlar kolay kolay.
netice itibariyle burak'ı 1.sınıf santrafor zanneden ergen gs'liler madem burak çok iyi santrafordu da acaba bu fatih terim 35 yaşındaki drogbayı niye aldı diye sormalılar kendilerine. malesef ergen gs'liler bu sorunun cevabını verecek futbol bilgisine sahip değiller dolayısı ile onu da ben cevaplayayım çünkü burak top tutma,saklama arkadaşlarına duvar olma noktasında bir santrafordan beklenen bu önemli görevi yerine getirmekte zorlanan bir forvet.o yüzdende elmanderden daha çabuk bir santrafora ihtiyaç vardı. drogba maliyeti itibariyle popülist bir transfer de olsa şu haliyle bile bu ihtiyacı karşılayabiliyor.
ayrıca burak yanında bir partner olmazsa bu kadar gol de atamaz.oysa şu isityor bu istiyor denilen o kulüplerin hepsi tek santraforla oynuyorlar haliyle kimse burak'ın yanına bir başka santraforu partner vermez bir santrafordan beklenen tüm görevleri yapmasını isterler işte burak gol vuruşları iyi de olsa tüm görevleri yeteri kadar yapamadığı için üst düzey avrupa kulüplerince düşünülmez hiçbir zaman.
o sebeple kimse kendisini kandırmasın gs'den seneye bir tek muslera gider o kadar.
büyük ya da değil galatasarayımıza 25 milyon euro kazandırma ihtimali bulunan futbolcudur burak.
malum domuzdan kıl koparmak sevaptır. güzel bir fiyata yabancılara okutalım da gerisi önemli değil.
Bu adam orta sahadan rövaşata gol atsa yine yaranamaz , şu kadar diyim bu adamın top kontrolu özelliği de olsa fiyatı rahat 40 milyon , Burak eski burak değil gol vuruşunu müthiş geliştirdi , bu kadar gol koklayan adam avrupa da çok az he bal amk he hepsi bal zaten . burak yere atıyoorr yeaaa zaten burak yılmaz sadece bunlar ibaret değil mi ? biraz saygı duyun adam yere attıgını da kabul edip bir daha yapmıyacağını da söyledi , biraz saygı duyun en azından şu adamın çırpınışı mücadelesi için , çalışma azmi için , at gözlüğü ile izlemenin anlamı yok.