çok ağır ironi içeren bi isim soyisim kombinasyonu olan arkadaş.
burakaksak.
hepi topu 10 harflik ismi var içinde üç kere ak geçiyor.
tespitini zükeyim butonu sağ altta.
ot dergisi eylül sayısındaki yazısı defalarca okunası yazardır. nasıl da anlatmış hayatın ve bizlerin adiliğini, basitliğini ve bunu bile bile umut edişimizi, aşkı, işi, her bişeyi.
'her sabah yeni bir umutla yeni bir güne başlayıp, her gece ne kadar boktan bir dünyada yaşadığımı fark ediyorum. biz burada böyle şeyler yapıyoruz bazen. olmadığımız biri gibi davranabiliyoruz. inandığımız ilk yalanın peşinden gidiyor ve ona göre hayatımızı şekillendirebiliyoruz.'
"ben seni sevebilirim, bunda bir problem yok. ama sen beni seversen, orantısız güç kullanmış olursun. bu yüzden 'yalvarırım beni sevme.' " sözüyle yürekleri dağlamıştır.
gene nefes borumuza lak diye tıkadı bişeyleri. olum insan konuşmak istiyor deli gibi final hakkında. ilk sezondan sonra dizinin pek tadı kalmadı diye takip etmiyordum. ama belli ki bu final taa dizinin başlangıcından beri kafasındaydı bu adamın. o ilk sezon finali tadını veriyor mesela. ne bileyim, kötü olduk yine lan sayende. ama iyi ki kötü olduk.
yolda gorsem agzini burnunu kiracagim kisidir. hani o aglamalarimiz falan var ya, hep bunun basinin altindan cikti dostlar. yalniz ali atay'dan, osman sonant'tan ya da serkan keskin'den daha cok kirecburnu cocugudur. demlendiklerinde yanlarina yuruyusunde bile bir bizdenlik gordum bu adamin, deliriyo da olabilirim...
