bu cümleyi kemal kılıçdaroğlu'nun yüzüne karşı söylüyor nahit duru peki kemal kılıçdaroğlu ne diyor; sadece evet diyor. ben puştlukla bi' yere gelmek istemiyorum demiyor. ne acı ki yutuyor bu cümleyi. şimdi kamera arkasındaki adamla, meydandaki adam aynı mı? nerede halkçı, dürüst kemal?
edit: şimdi bazı kendini bilmezler tayyip neler neler yapıyor, az bile kılıçdaroğlu'nun yaptığı felan derlerse o zaman ben de derim ki; o zaman senin tayyip'ten farkın ne?