ulan şu varlıklarımızla da küslüğümüz bitmedi gitti! bir küsüp bir barşıyoruz (2009 da da varlık barışı vardı çok ayran içmediyseniz hatırlarsınız!).
yuppiiiii çok sevindik de adamlar neden yurt dışinda kazandıkları parayı ülkeye getirip %5'e varan vergiler ödüyorlar.
cevabı burada
ÖRNEK 1: Nuri Bey ya da YILDIZ A.Ş Varlık Barışı nedeniyle Türkiye'ye 2 milyon lira getirmiştir.Nuri Bey veya YILDIZ AŞ, Varlık Barışı yürürlüğe girdikten sonra vergi incelemesine alınmış ve 2012 yılında 1 milyon 800 bin lira geliri gizlediği saptanmıştır.
Bu durumda, kendilerinden 1 TL dahi "gelir vergisi, Kurumlar Vergisi, KDV ve ceza" istenemeyecek.Gizlenen gelir 2.2 milyon lira olsaydı, getirilen 2 milyon liranın üzerindeki 200 bin liranın vergi ve cezası istenecekti. http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/23159074.asp
örnek 2: Offshore finans merkezleri, kurumlar vergisinin hiç olmaması ya da yok denecek kadar az bir oranda olması dolayısıyla, yurtdışında ticaret yapan, özellikle büyümekte olan şirketler için ideal bir yapı sunar. Örneğin, bir Türk şirketi Çin'den mal alıp Somali'de satacak ise bu ticaretin Türkiye'de kurulmuş bir şirket üzerinden yürütülmesi hemen vergilendirmeyi gerektirirken, offshore da kurulan bir şirket ile gerçekleştirilmesi durumunda, gelirden edilen vergi ödemesi ertelenmiş olacak ve böylece şirketin büyümesi ve daha büyük projelere imza atabilmesi için kasasında sermaye birikecektir. Bu, vergi kaçırma olarak nitelenemez, çünkü kazanç Türkiye'ye temettü olarak getirildiğinde vergiye tabii tutulacaktır. Olsa olsa vergi ödemeyi geçiktirme olarak nitelenebilir. Bu geciktirmenin diğer bir yararı da "Varlık Barışı" olabilir. http://www.dunya.com/varl...i-ve-offshore-197158h.htm
devlet eliyle para aklıyoruz yani.
önünü açtığımız yol şu.
parası olana (yurt dışında kağıt üzerinde de olsa bir şirketi bulunana, transit ticaret yapana vs.) diyoruz ki siktir et verme %20 kurumlar vergisini ben sana birkaç seneye varlık barışı çıkarırım maksimum %5'den ödersin.
bunu ödeyince ben sana yasal olarak koruma kalkanı sağlayacağım. enayi misin ekstra %15 vergi veresin!
sonra da seçim zamanı söylem kümesteki tavukları değil dışardaki kazları yolacağız!
hı hı tamam oldu.
devlet neden buna olur veriyor? cari açık cigerimizi yakıyor bu gelen paralar içimizi soğutuyor, para olsun da taştan olsun ondan!
HA bu arada sırf vergi incelemesinden yırtmak için 5811 sayılı yasa kapsamında Bankaya yatırılan ancak hesaptan kısa sürede çekilen ve kasa hesabında görünecek olan nakit varlıkların mükelleflere ileride yeni vergisel sorunlar yaratacağı gözden uzak tutulmamalıdır. http://www.starkibris.net/index.asp?haberID=106791
------- ek bilgi -------
- nedir varlık barışı?
+ bir tür vergi affıdır.
- 01.10.2008 tarihi itibariyle yurt içinde sahip olunan ancak işletmelerin öz kaynakları içinde yer almayan varlıklar, (%5 vergi oranı)
- 01.10.2008 tarihi itibariyle yurt dışında sahip olunan varlıklar, (%2 vergi oranı)
- Yurt dışı iştiraklerden ve şubelerden elde edilen kazançlar, yurt dışı iştirak hisselerinin satışından ya da yurt dışında bulunan kurumların tasfiyesinden doğan kazançlar, (istisna)
------- ek bilgi -------
bütçe verileriyle tekrar gaza gelen vatandaşın sorusu.
Bütçe dengesi bir rekor kırdı. ilk yarıda 3.1 milyar TL fazla verdi. Geçen yıl 6.7 milyar TL açık vermişti. Yani 10 milyar TL'ye yakın bir düzelme gerçekleşti. Bunu sağlayan faiz-dışı fazlanın artmasıdır. Geçen yıl ilk yarıda 19.9 milyar TL iken bu yıl 26.4 milyar TL fazla verdi. Yani faiz-dışı fazla 7 milyar TL'ye yakın yükseldi. Düzelmenin geri kalan 3 milyar TL'si faiz harcamasındaki düşüşten geliyor. http://haber.gazetevatan....a-butce/555237/4/yazarlar
not: kuru kuruya muhalefet olmaz. bütçenin artı vermesi bir başarıdır. Sıkı maliye politikasını destekliyoruz.
ancak devlete gelir yaratmak amacıyla dolaylı vergilerle vatandaşın sikilmesini eleştiriyoruz. biraz da kümesin dışındaki kazlara yönelin lütfen!
aşağıdaki haberi okuyunca şaşıran vatandaşın sorusu.
---- alıntı ----
CHP'den Faik Öztrak Meclis'te Onuncu Plan görüşmeleri sırasında ... "2002'de kısa vadeli dış borç 16.5 milyar, bugün 115 milyar dolar.
2002'de cari açık 622 milyon dolar, bugün 47 milyar dolar. 2002'de her yüz dolarlık kısa vadeli borç ve cari açık için bir yıllık döviz gideri karşılığında Merkez Bankası'nda rezerv 166 dolar iken, bugün 78 dolara düştü. 2002'de cari açık 622 milyon dolar, bugün 47 milyar dolar. 2002'de her yüz dolarlık kısa vadeli borç ve cari açık için bir yıllık döviz gideri karşılığında Merkez Bankası'nda rezerv 166 dolar iken, bugün 78 dolara düştü.
2002'de cari açık 622 milyon dolar, bugün 47 milyar dolar. 2002'de her yüz dolarlık kısa vadeli borç ve cari açık için bir yıllık döviz gideri karşılığında Merkez Bankası'nda rezerv 166 dolar iken, bugün 78 dolara düştü.
öyle demeyin lan mükemmel ekonomimiz var, dünyanın en ucuz benzini en ucuz eti bizde, enflasyon desen enflasyon diye bir şeyimiz yok. bulmuş da bunuyorsunuz , ayıp , kriz bizi teğet de geçti, ekonomimiz aladır ala.
sonuna kadar katıldığım, sözlükte bir kaç kez kendim de sorduğum, ancak hiç bir akpliden cevabını alamadığım soru. şimdi de kılıfları, "e o zaman kime oy verelim?" oluyor. ben sana oyunu sormuyorum delikanlı. ilgilenmiyorum da. ama şimdiye kadar yapılan haksızlıkları, adam kayırmaları söylediğimizde hep dediniz ki "ama ekonomi iyi". nah iyi. al sana iyi ekonomi. anca büyüme rakamlarını soktunuz gözümüze. dedik ki, tamam Allah nazardan saklasın. ama bu büyümenin bir kısmı dışarıdan gelen yatırımlara dayanıyor dedik. Türkiye zaten ekonomisi sürekli büyüyen bir ülke dedik. dinlemediniz. başbakan çıktı, dünyanın en büyük 10 ekeonomisinden birisi olacağız dedi. saf gibi inandınız. türkiye akp iktidarı döneminde 17. sıraya yerleşti diye göbek attınız. halbuki türkiye hep bu sıralardaydı zaten. bu yüzden g-20 ülkesiydi türkiye. ama onu da anlamadınız. anlamak istemediniz.
http://www.ekofinans.com/...-kacinci-oldu-h18084.html al, belki şimdi okursun bunu. türkiyenin 2023 hedefini gerçekleştirecek olan ülke endonezyadır. üretimde devrim yapmadan, al-ver ekonomiye can ver mantığıyla; özelleştirmelerin kaymağını yiyerek ilk 10 ekonomi arasına girilir mi sanıyorsunuz? aklınızı seveyim ben sizin. anca büyüme rakamlarıyla kandırdınız kendinizi.
şimdi o dış destek kayboldu. kriz lafını ağzımıza almamak lazım. ancak eski parlak günler geride kaldı. ve maalesef, türkiye ayağına gelmiş tarihi bir fırsatı tepti. çünkü küresel kriz döneminde bizimle benzer fırsatı yakalayan brezilya ve endonezya arkasına aldığı rüzgarı çok iyi değerlendirdi. türkiye ise cin olmadan adam çarpma gayretine girdi. komşularına kafa tutmalar, sürekli saldırgan bir üslup, ülke içerisinde adaleti ve birleşmeyi sağlayacağı yerde yolsuzluklara kapı bırakmalar, toplumu kamplaştırmalar... 20 yıl sonra 2033 yılında iktisat okuyacak olan çocuklarınız, torunlarınız; türkiyenin bu dönemde nasıl bir fırsat teptiğini daha iyi anlayacaklar.
devletin gelir yaratmak için (vatandaşı soymak için) adım atacağı belliydi de ben yine içkiye, sigaraya, petrole, cep telefonu ücretlerine, otomobil alımlarına, özel tüketim kapsamındaki mallara/hizmetlere, doğalgaza vergi kaynaklı zam, paralı askerlik, vergi barışı, emekli barışı vs. gelir diyordum.
bu sefer daha iyisini bulmuşlar ehliyetler değişecek 101 TL geçir! haberleri yayıldı.
sonra ölümü gösterip sıtmaya razı ettiler 15 TL ye değiştireceklermiş.
24 Milyon ehliyet var. çarpın bakem!
kafası karşımış saf vatandaşa aşağıda verilen özet bilgilerle yardımcı olunabilir.
özet
2012 gelir 786,
2012 toplam dış borç 337 (2002 de 130 du.)
2013 ödenmesi gereken 218
biz 786 tl lik bütçemiz varken. deli gibi borç almışız. aldığımız borç ile kamu ve özel sektör yatırımları yapmışız.
büyümemiz inşaat (rant) sektörüne bağlı olmuş. kamu arazilerini peşkeş çektirip yandaşlarımız ile birlikte ekonomiyi büyütmüşüz.
büyümeyi yüksek tutmak için tüketimi özendirmiş hane halkını borçlandırmış o çok söylendiğimiz "faiz lobisini" zengin etmişiz!
aile örneğimiz şu: sabit ücretiniz üzerine kayınpedere güvenip ev / araba aldınız ve 10 yıllık borç yükü altına girdiniz. 3. yılda kayınpeder çıtır sekreteri ile evlendi. 70 yaşından sonra çlgın sekse dayanamadı ve öldü. o ölünce hem finansman kesildi hem de genç kayınvalideniz eski borçları istedi.
bu durumda hem kredinizi hem borçlarınızı ödemek için
1 - giderlerinizi kısarsınız (dışarda yemek yenmez, eve temizlikçi gelmez, metresten ayrılınır, masaja gidilmez),
2 - yeni gelir yaratırsınız (ikinci iş, çocukları kapıcı yapma, kıza başlık parası isteme, hatunu temizliğe gönderme (bakın yine kibar yazdım rusya'da kadınlar fuhuşa mecbur kalmıştı!) ),
3- borçları kapatmak için eldeki varlıkları satarsınız. yeni aldığınız arabayı satar, evi satar kiraya geçer vs.
eğer finansman sağlayamaz isek ülke açısından olacakları söyleyeyim.
döviz artışı,
özelleştirmelerin tam gaz devamı,
ithalatın azalması, belki ekonomik küçülme, işsizlik.
işten çıkarılan kişilerin bankalara ipotekli konutlarının satışı.
dibe vurmuş konut kredisi faizlerinin yükselmesi.
ya da ekonomik büyümeyi sağlamak adına kamu arazilerinin talanına devam edilmesi inşaat (ranta) dayalı ekonomik modelin bir süre daha sürdürülmesi.
özetle parası / nakdi olanın biraz daha bekleyip ucuza alım yapabileceği bir döneme giriyoruz.
orta halli vatandaş konumunu koruyabilir ise ne ala!
" 3. köprü yapıyoruuuuzzz...." - ülooogghhh (sürekli alkışlar ve tezahürat..!)
" 3. havalimanı yapıyoruuzzz.." - ülooogghhh (sürekli alkışlar ve tezahürat..!)
ülen dingil, hayatında kaç kere o havalanından uçaga bineceksin, kaç kere o köprüden geçeceksin...!bana faydası olmayan kilise hesabı...
bu arada tanım; tamamına katıldıgım sorudur.
son günlerde ekonomide yaşanan çalkantılar sonrasında kafası karışan vatandaşın sorduğu soru.
noldu hacılar? hani ekonomimiz yıldız gibi parlıyordu? hani büyük devletlere parmak ısırtıyorduk? fed başkanı bi açıklama yaptı kaya gibi sağlam türk ekonomisi jöle kıvamına geldi.
aşağıdaki yazının özeti: dün yediğimiz hurmalar bugün götümüzü tırmalıyor.
taşıma suyu ile değirmen anca bu kadar dönüyor.
dış borç ve cari açık için finansman bulamazsak ülkemizi zor günler bekliyor.
allah yardımcımız olsun.
---------------
2002'de 130 milyar dolar olan dış borç, 2012 sonunda 337 milyar dolara yükseldi.
Türkiye'nin 2013 yılında ödemesi gereken dış borç 151 milyar usd, Buna 2013 yılı için öngörülen 67 milyar dolarlık cari açık eklendiğinde 2013'te 218 milyar dolara ihtiyaç var... Merkez Bankası'ndaki döviz rezervi ne kadardı? 124 milyar dolar... (hatırlatma: 2012 gsmh 786 milyar usd kişi başı milli gelir 10.504 usd) http://www.ilk-kursun.com/haber/147636
bazıları hala imf ye 22 milyar usd lik borç bitti diye seviniyor. (ki bu borcun 10 milyar usd lik kısmını akp iktidarı kullanmış!)
şimdiye kadar finanse edilebiliorsa cari açık problem değildir anlayışı hakimdi. fed başkanı açıklamaları sonrası abd de bol para basma devrinin kapandığını, gelişmiş devletlerden gelişmekte olan devletlere akan likiditenin tekrar vatanına döneceğini anlıyoruz. bu nedenle 2013 yılında büyüme tahminimiz %3,6 ya düşürüldü. (2012 de %2,2 idi.)
tam buna üzülürken bir de büyüme rakamları geldi. şimdi bana inanmazsnız bari inanacağınız bir yerden kaynak vereyim. zaman gazetesi yazarı ibrahim öztürk'ün yotumları aşağıda.
---- alıntı -----
inşaat, finans, gayrimenkul sektörleri ile büyüyoruz. dış ticaret ve özel sektör yatırımları kalemlerinde daralma var.
kamu yatırımları ve iç talep büyük katkı yaptı.
Özetle, büyümede özel kesim yatırımda ve dış ticaret sektörü devre dışı. Büyüme olmayınca vergi geliri de olmayacağından bütçe kısıtı sebebiyle kamunun da bu cılız katkısı dahi devam edemez. Dış borca dayalı kredi genişlemesi ise cari açık olarak geri dönüyor. Cari açık riskini de dengelemek üzere bütçe kısıtına çarpan bir ülkede devlet ne yapar? Vergi toplamak için zam yapar, borç alır. Devlet büyümeyen ekonomide yaygın kesimlerden vergi toplayamayınca geri kaldı paralı askerlik, 2B arazileri, özelleştirme, kara para aklamak için vesile olan Varlık Barışı gibi bir seferlik kaynak bulma yöntemleri. Ancak bunlar da bitti.
---- alıntı -----
mahfi eğilmez
aynı dönemde hane halkı borç yükü 6 milyar TL den 255 milyar TL ye yükselmiş.
kamu sektörünün borçluluğu düştüğü halde özel sektöründe borçluluğu artıyor.
(yani taksitle alınan iphone'ların, değiştirilen otomobillerin, alınan evlerin acısı çıkacak!)