bundan bir asır önce yurdumuzun insanları savaş içerisindeydi. bütün dertleri yaşadıkları bu topraklar, aileleri, devletleri düşman adledilen devletler tarafından ellerinden alınmasın diye didindiler. kendi adıma her birine minnettarım. zira şu anda bu coğrafyada bu denli rahat yaşıyorsam o insanların sayesinde.
yokluk içerisinde iken canlarından, mallarından, evlatlarından ve ellerinde değerli olan her ne varsa hepsinden feragat etti o insanlar. başka seçenekleri kalmamıştı.
o savaşan askerler, onları yetiştiren analar, babalar, bacılar, neneler, dedeler ve diğer çevre bugün burada hunharca aşağılanan; "kara çarşaflı, türbanlı, sakallı, dinci vs." diyerek sınıflandırılıp, yerle yeksan ediliyor. ben onların yüzlerine nasıl bakacağız diye kendi kendimi yerken, akıl yoksunu basiretsiz veletler ne kadar cüretkâr. inşallah bu yanlışlarından dönerler. zira adım attıkları her karış vatan toprağında o insanların teri var. canı var. kanı var. çok tuhaftır ki bir çoğunun ya dedesidir, ya dedesinin babası ya da dedesinin dedesi.
şimdi klavyenin başına geçip yazmak çok kolay evet. kıçını kaldırıp düşmanına sapanla bir taş atabilecek kadar cesareti olmayanlar onları geniş geniş eleştirebiliyor. ne alâ memleket.
üzülüyorum bu olanlara. sözüm ona süslümanlardan bahsetmediğimi bilesiniz. allah onların cezasını zaten verecektir. içiniz ferah olsun. onlar haricindekilere laf atanların dilleri kopsun. allah ıslah etsin.