iki ihtimal var ve bunlardan doğan diğer ihtimal kolları,
iki ihtimale de bakalım;
bu biri,
-bugün Kürdistan , Ermenistan, Pontus Rum devletlerinin bulunduğu coğrafyada, bundan 40 yıl önce henüz dağılmamış olan Türkiye Cumhuriyeti devleti vardı, herşey 2015 yılının haziran ayında son on yıldır halkın yarısının oylarını alarak halen iktidarda bulunun partinin, yine aynı çoğunlukla genel seçimleri kazanması ile başladı, seçimler sonrasında daha evvel meclisteki kürt temsilcileri ile yapılan pazarlık ve anlaşma gereği, anayasa değişikliği çalışmaları vakit geçirmeden başlandı, ardından kürt temsilcilerin oylarını da alarak anayasada gerekli değişikliği yapan, parti başkanlık sistemine geçişi mecliste kabul ettirdi, başkanlık seçimi yapıldı, Türkiye'nin siyasi yönetim şekli tamamen değiştirilerek, eyaletlere bölündü ve seçim öncesi kürtlere söz verildiği gibi, tam onların çizdiği sınırlarda eyalet yapılanması oluşturuldu, bu arada kürtlerin bugün özgürlük savaşçısı lideri ve halk kahramanı olarak bilinen Abdullah Öcalan, kürdistan eyaleti valisi oldu, aradan 5 yıl daha geçmemişti ki, kürdistan eyaleti özerklik isteğini dile getirdi, dönemin başkanı kan dökülmesine karşıyı gerekçesi ile bu isteği kabul etti, ardından rumlar ve ermeniler de bugünki devletlerinin oldukları bölüm için ,kürtleri emsal göstererek aynı şeyi istediler, başkan bunları da kabul etmek zorunda kaldı, yine aradan çok süre geçmemişti, yıl 2023'ü gösterdiğinde, kürt özerk bölgesi, bağımsızlığını ilan etti, hemen ardından Pontus rum ve ermeni bölgesi de bu furyaya katıldı, artık Anadolu ve orta doğuda bugün var olan yepyeni bir harita düzeni oluşmuştu, bugün artık neo Osmanlı devleti adındaki, sınırları o günki t.c.'nin 5'de biri oranında küçük olan devletin başında halen aynı hanedanlık, halkın son derece fakir durumuna rağmen büyük bir lüks ve zenginlik için de yönetimini devam ettirmektedir.
bir de diğerine bakalım,
-2015 haziran seçimlerinde gelecekleri için görünen büyük tehlikeyi gören, sağduyulu türk halkının büyük bölümü, kuva-i milliye ruhunu canlandırarak, seçimlerde yıllardır düştüğü hataya düşmedi, ve mevcut partinin bütün düzenleri değiştirecek kadar güçlü olmasına izin vermedi, mecliste kurulan dengeli düzen sonrasında, 1923 yılında büyük emeklerle kurulmuş türkiye cumhuriyeti, bugün halen sağlam adımlarla dimdik ayakta durarak, dostuna güven, düşmanına korku vermektedir. Kürt halkının yıllardır kandırılışı da o günlerden sonra netleşti, karşılıklı sağduyu sağlanarak, bugün Türkiye'de T.c. vatandaşlığı güvencesi altında yaşayan tüm halklar, tüm dinler, tüm görüş ve inanışlar, tıpkı 100 yıl öncesinde olduğu gibi, o kötü günlerin ardından bugün yine özgürce yaşamaya devam etmektedirler.
bakalım zaman ve tarih bize hangi ihtimalin gerçekleştiğini gösterecek, hem de adım adım, gün be gün.
