şiddet uygulama şansı yoksa ıssız bir sahile gidilip bağırılır. avazınız çıktığı kadar sövmeniz gereken herkese ve herşeye sövün. rahatlarsınız. valla.
hatta bir kaç dakika sonra gülebilir, kahkaha bile atabilirsiniz. sonra hem gülüp hem söversiniz.
gece yarısı denize girin , sabahın ilk ışıklarında bisiklet sürün , çimenlerde uzanın , çocuklarla oyunlar oynayın , pastel boyalarla resim yapın , herhangi bir kursa yazılın kara kalem , ebru yada başka bir şey , ara sıra soğuk bira da iyi olur , bir dostunuz var ise onunla tatile çıkın fotoğraf makinenizi de alın yanınıza en en önemli tavsiye sosyal bir şeyler yapın tegv olur tema olur lösev olur birine gönüllü olun , şehrinizdeki kültür merkezlerinin etkinliklerini takip edin.haydi şimdi lütfen gülümseyin.
bunalım durumunun neyle alakalı olduğuna göre değişkenlik gösterir. aşk acısı ise acınızla yüzleşin, kaçmayın. ama insan içine de çıkmayın, bu acı gözünüzde basitleşene kadar sıkın kendinizi ,gerilin ki ferahladığınızda neden kendinizi salmamanız gerektiğini öğrenebilesiniz.
başka bir sebebi var ise mesela işsizlik gibi, evde oturmayın, işe gidiyormuşçasına sabah evden çıkın. bunalımın sebebini bilmiyorsanız kendinize sebeb yaratın.
deniz kenarina gidip avazin cikana kadar bagirmak, cok rahatlatir insani. Bir de aglayin aglayabildiginiz kadar, bir sureligine de olsa dalgalar alip goturur icinizdekileri.
Aşk-ı Memnu'daki behlül'ün araba sürerken direksiyona vurup bağırma sahnesini canlandırmak. Denemedim ama baya rahatlatıcı görünüyor. Hem izlemesi de eğlenceli, çevredeki insanlar gülmüş olur. Ne güzel.
sigara: dişleri ve ciğerleri s.kmekten başka bir şeye yaramıyor.
alkol: anlık kurtarıcı kalıcı çözüm getirmiyor.
kesin çözüm: ağlamak, dertleşecek birinin olması bir de varsa ayağınızı yerden kesecek bir araba sizi bunalımdan çıkarabilir.