Henüz yolun başında sayılırım ancak buna rağmen yorgun, bıkmış hissediyorum ve sanırım üstesinden gelemediğim yetmiyormuş gibi bir de üstesinden gelemediklerim tarafından ezilip unufak oluyorum.
gına gelmek, bıkmak, sıkılmak. bunalabilecek şeyler mesela dünya hayatı; üst üste gelen aksilikler, dengesiz psikoloji, düzensiz yaşam koşulları vb. ama hiçbiri psikolojiyi fazla bozmaya veya intihara veya delirmeye değmez buna rağmen rahatlayabilecek şeyler yapmak gerekir.
içinizin daralma durumu.
bir yumruk gibi, sanki koyu gri bulutumsu bir şey, sanki öksürseniz birden ağzınızdan çıkıcak gibi bi şey, sizi öyle sıkar öyle boğar ki, panik atak geçireceğinizi sanırsınız. o an, buna neden olucak bi şey yoktur görünürde ama şöyle yakın geçmişe bir göz atmanız kafidir aslında nedeni bulmak için. başınızdan geçenler, yaşadıklarınız, atlattım sandıklarınız şimdi en somut halleriyle karşınıza dikilip, hesap sorarcasına canınızı acıtır, kanatır en büyük yaranızdan.
ve iyileştiğiniz sandığınız yaranızı, başkası değil, yaptığının sonradan farkında olan şizofrenler gibi siz kanatırsınız defalarca.
hiçbirsey yapamamaktır. içinden sadece boş boş bilgisayar ekranına bakmaktır. bütün arkadaş ve dostlarından nefret etmektir. hayatı tatsız tutsuz görmektir ve kimseyle konuşmamaktır.
belli bir çizgiyi aştığı zaman varoluş bulantısına dönen lanettir. kurtuluş yoktur. hiçbir psikiyatrik zamazingo iyileştiremez. adına majör depresyon derler, can sıkıntısı derler, bir meşkale bul derler de işin aslını bilemez o gerizekalılar. geçmeyen bir yaşam sendromudur.