bulunulan yaşı istenildiği gibi yaşayamamak

entry2 galeri0
    2.
  1. hangi yaşta olursanız olun, sizi takip eden duygudur.
    0 ...
  2. 1.
  3. 5 yaşındasın; annenle baban parası olmadığı için o pahalı oyuncağı alamıyor, oyuncağı kendin oynuyormuş gibi hayal ediyorsun.
    7 yaşındasın; okula başladığın için çok heyecanlısın, herşey çok güzel görünüyor. arkadaşındaki güzel ayakkabıyı kendi ayağında hayal ediyorsun.
    11 yaşındasın; derslerden sıkılmaya başladın bile, sokağa çıkıp arkadaşlarınla oyun oynamak için kendini yiyip bitiriyorsun ama annen seni ders çalışmak için zorluyor, çıkamıyorsun.
    14 yaşındasın; o yaşta seni güzel bir okula girmen için çevrendeki baskı ve dershaneye verilen onca para için üstündeki hissettiğin sorumluluk içini yiyor, çok güzel okullara girmeyi hayal ediyorsun. bu hayal için arkadaşların sinemaya cafeye giderken sen evde test çözüp onların yerinde olmayı hayal ediyorsun.
    16 yaşındasın; istenilen o güzel okula girilememiş bu yüzden hissedilen büyük eziklikle yeni ortama adapte olma çabasındasın, bir süre sonra arkadaş çevren gezip tozarken seni de plana dahil ettiklerinde paran olmadığı için nazikçe reddediyorsun. eve gittiğinde kendi kendine düşünüp yapmak istediklerini neden yapamadığını düşünmeye başlıyorsun, yavaşça farkediyorsun. ergensin tabi isyan ediyorsun, anne ve babanın senin için isteyip yapamadıkları umrunda bile değil. beğendiğin kızı/erkeği utancından elde edememekte cabası.
    17 yaşındasın; istediğini elde ettin, dersleri salladın seneye ne olacakların farkındasın ne de ciddiyetin. bu sene de karşı cinsle istediğini dilediğin gibi yapamamaktan şikayetçisin.
    18 yaşındasın; tekrar bir sınav stresi gelecek karşına, bu sefer ki daha da büyük sorumluluk, çünkü sen artık büyüdün. gençsin kanın kaynıyor kendini sokaklara atmak için can atıyorsun dışarda gezip tozup eğlenmek varken eve tıkılıp bütün sene test çözmekten miden bulanmış durumda.
    20 yaşındasın; hayal ettiğin okula gitmemiş, istediğin bölümde değilsin, yine de kendi evine çıkıp yurt köşelerinde sürünmek istemiyorsun ama ailen ya müsaade etmiyor ya da maddi durum yine elverişsiz. en azından bir kız/erkek arkadaşın var mutlu olduğunu sanıyorsun.
    22 yaşındasın; vize ve finallerle boğuşmaktan asosyal varlık olup çıktın. okulu bitiremeyeceğim diye götün tutuşmaya başladı bile.
    24 yaşındasın; okulu bitirdin, lise yıllarını deli gibi arayıp yapamadıkların için kafanı duvara vuruyorsun üstelik şu an o zaman istediklerinin ve hayallerinin bambaşka yerindesin. iş arayıp bulamamaktan şikayetçisin.
    26 yaşındasın; nefret ettiğin meslekle az maaşla geçinmeye çalışıyorsun, ailen evlenmen için baskılara başladı.
    28 yaşındasın; evlendin, iyi bok yedin. düğün masrafını kapatmak için ekstra mesai bile yapabilecek kadar yokluk içindesin.
    30 yasındasın; çocukta oldu, sorumluluk boyunu aştı, hiç bir şeye yetişemez oldun. işe gidip gelen robot oldun.
    45 yaşındasın; çocuğunun senin gibi bir gençlik yaşamaması için elinden geleni yapıyorsun ama yine de yetişemiyorsun.
    50 yaşındasın; emekli olma hevesin başladı az kaldı diyerek dişini sıkıyorsun. eski fotoğraflarına bakıp küçükken hayal ettiğin ülkenin her yerini karış karış gezme ve şehir dışını gezip görme hayalini hatırlayıp gülümsüyorsun.
    60 yaşındasın; çocukların kendi hayatına bakmış, birikmiş paran var bu sefer çalışmana da gerek kalmadı, küçüklük hayallerini şimdi yapacak imkanlara sahipsin fakat zerre enerjin kalmamış, yaşayıp gidiyorsun.

    başka bir deyişle monoton hayatınla, hayallerinin peşinde koşmadan, istediğini elde edemeden yaşanmış bir hayatın olduğun için çok pişmansın lakin iş işten geçeli çok olmuş.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük