kızları güzel, erkeklerinin çoğu boylu poslu, karizmatik olan; çalışkanlıkları sebebiyle genellikle maddi durumları da iyi olan, insani değerler ve türk kültürüne sahip çıkmalarıyla takdire şayan davranışlar sergileyen, vakti zamanında balkanları türkleştirmiş, savaşlarda en ön saflarda yer almış, asil insan topluluğudur.
ana yurda yeniden dönmüş olmaları türkiye için bir şanstır.
sürekli kendilerini anlatma gereği duyan insanlardır. yok vatan severlikleri, çalışkanlıkları, tutumlulukları vs vs.
göçmenler osmanlı devleti zamanındda fethedilen yerlere yerleştirilen türklerdir. genellikle iç anadolu bölgesinden giden aileler fethedilen sınırlara yerleşir ve orayı birnevi türkleştirirler. kimileri isteyerek kimileri baskıdan yıllardır bulundukları avrupa topraklarını bırakıp türkiye' ye gelmişlerdir.göçmenler bundan ibarettir, daha fazlası yada eksiği değil. şu bir gerçektirki göçmenler taaaa en başında bulundukları içanadolu topraklarını dönüş zamanında istememişlerdir. daha verimli olan marmara topraklarını istemişlerdir, bu bütün resmi kayıtlarda mevcuttur.
şimdi gelelim kendilerini anlatma isteğine;
-hepsi asil türk kanı taşır hatta okadar türktürler ki türkiye de yaşayan türklerde mutlaka bir karışıklık bi yabancılık bişey vardır, kendilerinde asla.böyle hisseden göçmenler için:----> (bkz: manav) (bkz: yörük)
-çalışkanlıklarına gelince ise evet çalışkandırlar ama türkiye ye göç ederken hepsi bir anda öğretmen, hemşire, doktor, mühendis olmuşlardır. tamam olabilirler ama hepsinin böyle olması bir kuşku uyandırmıyormu. özellikle orda lise okuyup burda öğretmenlik yapmaları, yada orda hasta bakıcıyken burda hemşire olmaları.
-ev isteğine gelince bence haklılar ellerinde bir bavulla hiç bilmedikleri bi ülkeye gelince başını sokacak bir yer istemek gayet mantıklı. yani bu inanılmaz bir başarı değil psikolojik bi eksiklik bence.
-son derece kültürlü, bilgili, aydın olmalarının ve bulundukları ortamın sosyokültürel seviyesi yükseltmelerinin sebebi daha çok komünizmin getirisidir. aldıkları eğitim bunu gerektirir.
son olarak da türkiye de çokça bulunurlar evet ama sözlükte bukadar olduklarını bilmiyordum bi bu başlığa bakın birde manav ve yörük başlığına, ayrıca bu ülkede göçmen derken herkesin kafasında bir şekil oluşurken manavlığı kimse bilmez.
edit: bu edit bu entryi anlaşılmamış entryler sıralamasında ilk sıraya taşıyan pek sevgili sözlük yazarlarına ithafen yazılmıştır.
" sevgili arkadaşlar bu entry de gördüğünüz hata, yalan, dolan vs neyse söyleyinde biz de doğrusunu bilelim. yok sadece gerçekler hoşunuza gitmediği için kötü oyladıysanız, uludağ sözlüğün yazar yaşı ortalması gerçekten düşmüş. yazık."
şu anda türkiye'nin hala biraz yaşanılır bir yer olma sebebidirler..
benim kuşağım o kadr olmasa da yaşı 50-60 olanlr ve öncesi inanılmaz çalışkan, saf, karşıdan kötülük gelebileceğine zerre ihtimal vermeyen, o yüzden türkiye'ye geldiklerinde sudan çıkmış balığa dönen, bazı çok özel ve ayrıcalıklı vatandaşlarımızın yaptığı gibi "niye devlet yardım etmiyo, devlet bize şunu versin, bunu yapsın, bizi cahil fakir bıraktı, hönkür hönkür" diye asla ağlamazlar. istemek nedir bilmezler.ekmek tuz yerler, kendi evlerini 1 senede dikerler.
eziktirler.sesleri fazla çıkmaz.çünkü ötede(bu lafı çok sever kullanırlar) ikinci sınıf olarak hep ezilmişlerdir.türkiye'ye geldiklerinde de buranın cangıl haline, güçlünün ayakta kalıp güçsüzün sürünmesine, adaletsizliklere, devletin haklıdan değil güçlüden yana olmasına uyum sağlayamamışlardır.
bulgaristan'da jivkov'un son dönemlerine kadar eşitlik ve adalet içinde aşamışlardır..eğitimli halka alışık olduklarından buranın yabanilerine, uyanıklarına, herdaim "ben" diyenlerine, üçkağıtçı, torpilci, hemşerici, avantacı, beleşçi, düzenbaz, tiplerine uyum problemleri halen yaşanmaktadır.
bu topraklarda doğup, 60 senedir türkiye'de yaşayıp tek kelime türkçe bilmeyen ama hep "devlet bize yardım etsin, devlet bizi dışladı, burası bizim" diyenlerin aksine daha bulgaristan'da türkçe konuşurlar ama oranın en iyisinden de iyi bulgarca da bilirler.
bu insanlar türkiye'deki, "iyi" insan nüfusunn büyük bir kısmını oluştururlar..ayrıca eğitimli, atatürkçü, türk milliyetçisi(arap değil), çağdaş, çalışkan, dürüst, efendi, kendi halinde insan sayısının da türkiye'deki büyük kısmı bu kitleden çıkar..
çalışkanlıkları sayesinde aradan sıyrılırak kendilerini belli ederler.
ufak bir örnek vermek gerekirse; urfalı ,50 yıldır istanbulda olan ve hala evi barkı olmayan bir komşumuz vardı.(küçümsemek için demiyorum).
birde kendimize bakıyorum...
- ayrıca bir olayı daha anlatmadan geçemeyeceğim.
78 yılında göç eden dedem ve babamlar sigortalı olmak için başvurmaya giderler.
60 yaşında türkiye'ye gelen dedem başvurmaya gittiği zaman bir adamla karşılaşır ve aralarında aynen şu diyalog geçer.
- amacacığım,senin yaşın kaç olmuş hala ne sigortalısı olacaksın!! demiş
dedemde, -evladım ,biz bi taş at alımda nolur nolmaz.'' demiş.
...
yıllar geçti, dedem emekli oldu ardından vefat etti. ama hala onun parasını yiyoruz.
işte çalışkanlık.
ve ben daha görmedim ki bulgaristan göçmeni olup hala o kira senin bu kira benim dolaşan ,işini tutturamayan!..
chp'li olmamak şartıyla çok hoş insanlardır. bir çoklarını tanıma imkanım oldu..
ben eskiden fazla hoşlanmazdım, ama zamanla daha çok sevmeye ve anlamaya başladım. ortak dünyaları uzun süre bizden kopuk olduğu için davranışları biraz garip gelebilir ama, senin benim kadar türk'türler. uzun bir süre yurtdışında kalınca insan nasıl başkalaşırmış daha iyi anlıyor insan...
chp'lilerini ise hala da sevemedim. çünkü bunlar kendilerini bulgarlara daha yakın hissediyorlar ve hiçbir manevi değeri bilmedikleri veya bilmek istemedikleri için, chp'yi kendilerine yakın buluyorlar. gerçi bu yönden diğer chp'lilerle paralellik gösteriyorlar ama, ne yapalım, ben hoşlanmıyorum...
(pardon, bu bir akp veya mhp propagandası değildir; sosyal gözlemdir... illa söyliycez yani!)
bazı sözlük yazarlarının hazırcı,cimri vs. olarak nitelendirdiği topluluk. yok efendim geldikleri yere geri dönsünlermiş! insanları dışlamak,aşağılamak ne kadar kolay değil mi? Üstelik o insanların ne türlü zorluklar yaşadıkları ve hatta(hala) yaşamakta olduklarını bilmeden! türkiyede bulgar, bulgaristanda türk denip dışlanmanın ne demek olduğunu bilmeden!
bir de ordan benim gibim daha bebekken gelmiş olanlar var. çocukluğunu yaşayamamış olanlar.annesinin parası olmadığı için alamadığı bebeği rüyasında görenler.sadece babasının maaş günlerinde tadabildiği çikolatanın hayalini kuranlar. yıllarca tek bir göz odada yaşamak zorunda kalmış olanlar. Neyse işte, o çocuklar şuan 20lerinde ve pek çok şeye sahipler. Ama çocukluklarını düşündüklerinde hep buruklar, üzgünler. ve bir tanesinin de şuan içi çok acıyor.ama sen boşver, nasıl olsa o senin anlamanı beklemiyor.
vardiya'dan çıkmışım servis şöförü ile muhabetimiz;
- nerelisin kardeş?
- Doğma büyüme ankara, babam, annem bulgaristan göçmeni.
- kaç yılında gelmişler?
- 1970
- oo siz çoktan türk olmuşsunuzdur.
şimdi gel sen bu cehâlet örneği kişiye türkmenleri anlat, sınır beyliklerini anlat. anlatmadım tabi "hee evet" dedim sonra içimden "mal"ı ekledim.
çocukluğumda bu muhabbetleri çok çektiğimden dolayı sıkıldım cahil insanlara kendimi anlatmaya. tipim de ankaralı olmaya müsait değil, ankara deyip kestirip atamadım.
meğer türksün neden sarışın mavi gözlüsün dediler, coğrafya dedim, evrim dedim ama sonraları öğrendim ki osmanlı zamanında oraya sınırbeylikleri kurmak için has türk olan türkmenlerden göndermiş ancak sadece erkekleri. osmanlının neredeyse tüm padişahları güzel ermenilerle, rumlarla, gayri müslümanlarla evlenmiş. yani bir moda. bu moda bizim soyumuzda da var.
gerçi bunu söyleyip birilerinin eline koz veriyorum ancak onlar bilmelilerdir ki türkiyede "osmanlı torunuyum" diyen birisi türk değil osmanlıdır. osmanlı bir imparatorluk ve ırklar birliğidir. türkün önemi yoktur islam olmanın önemi vardır. yani türkiyedeki milyonlarca insan has türk değildir. boya değil soya bakan başbakanımızın ırkı da tamamen temiz türk ırkı değildir.
sermaye sahiplerinin isteklerine uygun davrandıkları için en iri kemiği kaptıklarını iddia edenleri vardır. kimse alınmasın biz de aynı gruptanız, tek farkımız ciğerci kedisi olmak yerine çöplükleri karıştıran gururlu sokak kedileri olmamız.
bazı andavallar ve öküzler var ki bulgar göçmeni diye tabir ediyorlar hala,kimide demiş kimsenin ırkına bişey demem ama diye yazı yazmış.cahillik kötü hala öğrenemediler bulgar göçmeni diye birşey yoktur.bulgaristanda yaşayan türk azınlık vardır,ırkımız farklı değil türküz.açın biraz tarih okuyun.
buraya en geç gelen 89 göçmenlerinin bile şu anda en kötü bir evi, bir arabası var hatta daha da fazlası olanlarını da biliyoruz. hal böyle olunca 5 nesildir türkiye de yasayıp da bir sike sap olamayan, mal varlığı cebindekilerden ibaret olanların beğenmemesi, çemkirmesi çok normaldir. çünkü biz onları işlerinden ettik, çünkü işveren gerçek çalışanı gördü ve kimi çalıştırması gerektiğini anladı.
türk mılletinin aslında kaypak, kolaya kaçan olmadığını, çünkü kendilerinin de gerçek bir türk olduğunu bildiklerinden bazı hanzoları begenmemeleri çok normaldir. bunlar türk milleti ile alakalı degıl insan kişiliği alakalı bir durumdur. çünkü biz macırlar doğruyu, yanlışı, standardı görüp, yaşayıp geldik bu topraklara...
bizim sevgimiz sizin gibi insanına degıl toprağa, vatanadır.
arguman olarak ta cep telefonu kisvesini gostermek de manidardır.
gerçekten soykırıma uğramış bir kesim varsa bunlardır. o kadar eziyet görmüşlerdir ki, türklüklerini bile kaybetmek tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlardır. çevrenizde gördüklerinizin pek çoğu son anda kurtulup anayurda gelenlerdir.
onun için gördüklerinizi ölçü kabul etmeyin bence. zamanla gelişsinler, serpilsinler, çevreye alışsınlar, üzerindeki asırlık korkuları atsınlar, ne olduklarını o zaman göreceğiz..
bir zamanlar almancılar vardı; hareketleri ne tuhaf gelirdi hepimize. ama sonra biz onlara alıştık, onlar bize..
dışlamak değil, anlayış göstermek... ben öyle yapıyorum şahsen!