bulgar göçmeni açılımı

entry5 galeri0
    1.
  1. 88-89 yıllarında memlekete sürülen vazelin sayesinde hissetmeden sokulmuş açılımdır.Tek kanallı televizyon döneminde, türkiye'ye döndürülebilmeleri ve özal'ın trübünlere oynaması için yapılan uzun soluklu propagandalar ve diziler sayesinde biraz da amerika baskısıyla memlekete sokulan bulgar türkleri sayesinde yapılan açılımdır. Geldiklerinde yaptıkları ilk iş milli bilincimizi kırmak, türkiye'de çalışan birçok insanı işlerinden etmek, sigortasız ve yarı maaşla köpek gibi çalışıp patronların salyalarını akıtmak, birçok insanın içine daha önce içlerinde olmayan para hırsını sokmak olmuştur. Şuanda büyük çoğunluğu türkiye'de, özal'ın ve dolayısıyla amerika'nın onlara sağladığı ayrıcalıklarla tapusuz evlerde ikamet etmektedirler. Herbiri milli bilinçten aciz insanlardır. Aynı zamanda çokçok kötü bir eğitim sisteminden geldikleri halde 2 senelik meslek okullarından mezun olanları bile şuanda ülkemizde öğretmenlik yapmaktadır. Halen büyük bir çoğunluğu türkçe konuşmayı bilmemekte ve öğrenmemek için ısrar etmektedir. 89 yılında ülkemize gelen erkeklerinin hiçbirisi askerlik yapmamıştır ve buna rağmen ahkam kesebilmektedirler. Üstüne üstlük birgün başımıza gelebilecek bir savaş korkusundan dolayı zamanı geldiğinde bulgaristana kaçabilmek için büyük çoğunluğunun ceplerinde bulgaristan pasaportu vardır. Anlaşıldığı üzere bu memleket açılım denen kavrama aslında hiçte yabancı değildir, açılımla aslında çok önceleri tanışmıştır ve ilk açılım borusu 88 ve 89'da bulgaristan göçmenleri için çalmıştır, biz duymamışızdır.
    3 ...
  2. 1.
  3. bilindikleri üzere çalışkan değillerdir. memlekete bir bohça 2 battaniyeyle gelip biran önce içine sinmek için ne pahasına olursa olsun köpek gibi çalışmışlar, dedeleri bu memleket için çalışmış, savaşmış birçok insanın da ayağını kaydırmak için her fırsatı kollamışlardır. kendi, dedeleri zamanında bulgaristan topraklarında istavroz çıkarırken, dedeleri çanakkale'de canını dişine takıp, kanını akıtarak bir ülke kuran insanlara en büyük darbeyi vurmuşlardır. Kalplerinin üzerindeki ceplerinde itinayla taşıdıkları tekşey bulgaristan pasaportudur ve her gece bu pasaporta sarılarak uyumaktadırlar.
    1 ...
  4. 2.
  5. 3.
  6. ulu önder atatürk ün de batı trakya türkü olduğunu unutarak balkan türklerini nedeni bilinmez bi şekilde aşağılama gereksinimi duyan insanın götünden sıkmış olduğu, gerçekte var olmayan bir açılımdır bu.

    öncelikle, bulgaristan göçmeni türk olup da tek kelime türkçe bilmeyen bir allah ın kulunun var olması düşünülemez, düşünülmesi teklif dahi edilemeyecek bir komedidir.*

    hadi onu da geçtim; batı trakya türklerinin milli bilinçten yoksun olduklarını iddia etmek için ise embesil olmanın yanı sıra, kafayı da toprağa gömmüş olmak gerekir, hatta bu bile yetersiz kalır. iddia edildiği gibi göçmenlerin ataları orda ıstavroz çıkarıp bulgarların boyundurluğu altında yaşamayı kabul etse, zaten yerinden yurdundan olmaz, açlık sefalet çekip yollara düşüp, malını mülkünü orda bırakıp türkiyeye göç etmez, kendini yollarda telef etmez, bugünde ab vatandaşı olup doğu avrupalı güzellerle gününü gün edip gül gibi geçinip giderdi.

    ancak onlar evlad-ı fatihan olmanın vermiş olduğu bilinç ve gururla, tarihte daha önce türklerin esamesinin okunmadığı bir bölge olan balkanları tıpkı bugünkü anadolu gibi bir türk yurdu haline getirmiş atalarına yaraşır bir şekilde, türkiyeye gelince de çalışkanlıklarından, namus ve şereflerinden ödün vermeyerek en önemli makamları mevkileri ele geçirmişler, çalışıp para kazanmışlardır. ayırca bu kitlenin insanlarının kızları genelde ahu gözlü ceylan kıvamında, elinden her iş gelen ve namuslu hanımlar olması, erkeklerinin ise boylu poslu, saçları siyah tenleri beyaz göğüs kıllı sempatik ve güçlü ve haysiyetli erkeklerden oluşması, kitleye karşı oluşan haset ve çekememezliğin temel sebebidir.

    bir de askerlik mevzusuna değinmekte fayda var. bulgaristan göçmeni türklerin birçoğunda bulgaristan pasaportu veya vatandaşlığı bulunmamaktadır. dolayısıyla ezici bir çoğunlu askerliğini yapar. hatta bunların ataları da zaten batı yönüne sürekli genişleyen osmanlının savaşa en önde giden kemikleşmiş kadrolarını çıkarmış oldukları için, askerlik, akıncılık bir nevi ata sporu olarak görülür. anadolulu kardeşlerimizin dedeleri iç anadolu bozkırında taşşaklarını sıvazlarken, rumeli türkleri sürekli olarak sınırda akınlar düzenlemiş, savaşlarda ister istemez halkıyla beraber en önde bulunmuş, osmanlıya yapılan saldırılarda ise düşman ordularıyla ilk muhattap olan sınırdaki savunma birliklerini oluşturmuşlardır.

    bu bilgiler ışığında, akli dengesi yerinde olan bir insanı böyle abuk subuk tespitler yapmaya iten sebep ancak ve ancak taşlıtarla , gazi osman paşa meydan, yıldırım mahallesi veya kartaltepe-kocatepe gibi göçmen kesimin yoğun olarak yerleştiği bölgeler civarında kötü anılar yaşamış olması olabilir. yine de genellemeden kaçınmak gerekir.

    son olarak, bu ülkede bir açılımı, bir devlet desteğini, bir sahiplenilmeyi hak eden topluluk varsa (ki bence yok çünkü bu insanlar başkaları gibi ağlak değildir. kan kusarlar kızılcık şerbeti içtik derler) o da terör örgütü sempatizanları değil, bulgaristan göçmenleridir.
    4 ...
  7. 4.
© 2025 uludağ sözlük