samimiyetsizlik göstergesizidir. zira herkeslerin el çırptıgı bir eglence ortamında sıradan bir seymiş gibi allahu ekber diye bagırmak abestir, saygısızlıktır. elinde kolunda kafam kadar mücevherler taşıyıp dindar ayaklarına yatmak sadece kendini kandırmaktır ya da halktan özür dileme aracıdır. genel olarak türk halkı bülent ersoy'un sectigi yola sıcak bakmaz. istiklal caddesindekilere kıs kıs gülen, zaman zaman satasan bu halk herhalde sadece sanatından olsa gerek(?) bülent hanımı pek bir bagrına basmaktadır. ama ilginçtir sanat sahibi olmayan fatih ürek de pek bir sevilir bu memlekette.
şarkının en hararetli yerinde elindeki rakı bardağını fondip yapıp, allahuekber diye bağırarak yere atıp kıracak kadar olayın özütünden bihaber godzilla hassasiyetinde din anlayışıdır.
konvansiyonel savunmadır. herkes bu coğrafyada din üzerinden; dalavere siyasetine, aşırı sapkınlığına, düzenbaz ticaretine meşruiyet kazandırmayı bilir. türk insanı çok kurnazdır çoooook.
"benim memurum, benim politikacım, benim tüccarım, benim-benim değil, tırnak içi cümle sahibinin-ibnem işini bilir."
dur lan! bunlar mollalar iran'a diyordu değil mi.
alın ulan:
ibneler danimarka'ya! laikler fransa'ya! komunistler...: onlar komunizm hiçbir yerde yaşanmadı diyorlar. burada kalsınlar ya da seçsinler işte bir yer; küba mı olur, venezuela mı, neyse işte. boşaltın lan memleketi almanya'dan ab'em gelecek.