sanırım bir erkek için en zor işlerden biridir.
ütü yaparım, kendi odamı, salonu, koridoru her yeri temizlerim ayrıca düzlerim, çamaşırı da makineye atarım, çamaşır bitince sererim, kuruyunca giysileri alır katlar yerine koyarım ama şu bulaşık yıkamak gibi zor olanı yok, aslında zor değil ama insanı hayattan soyutluyor, çok zamanımı alıyor.
neyse ben bulaşık yıkamaya gidiyorum sözlük, görüşürüz.
bulaşık yıkama, ortalığı toplama eylemiyle birleşince çok derin anlamlara sahip olur. şöyle bir örnek verelim.
mesela ben önemli bir çalışmaya (makale - tez yazımı, sınav çalışması vs) başlamadan önce gidip etrafı toplarım ve mutlaka bulaşıkları yıkarım. bu dağınık beynimin toplanma evresidir aynı zamanda.
böylece evim temiz mutfağım temiz ve beynim organize olmuş bir halde çalışmaya başlarım.
evde yapacak bir cacik olmayinca zaman oldurmek icin eglenceli aktivite. evyenin icinde bekleyen zibilyon adet bardagi, sicak suyun altinda yumusatilmis tepsiyi ilk alti ayini doldurmamis cocugunuz edasiyla yikayip da oradan lavaboyu ovalamak hangi insan evladina eglenceli gelir orasi da muammadir.
