bulaşıkları yıkayıp mutfağın penceresini açarsınız. tam sokağa doğru dökecekken pencerede yaşlı ve bilge bir teyze belirir. elinde asası vardır. üstü başı yırtık pırtıktır. "ey oğul. o bulaşık suyunu sokağa dökersen başına hiç iyi şeyler gelmez." der ve gözden kaybolur. siz de suyu dökmekten vazgeçersiniz.