abimin bir kız arkadaşı bulaşıkları yıkadığında biz yıkardık ya dedim.sonra bulaşık yıkamayı sevdiğini söyledi.her ne kadar bu lafında ısrarcı olsada, yalan olduğunu düşünüyorum.
etrafındaki ve yasamındaki bütün kirleri , " artıkları " akan suya bırakmak isteyen , arındığında aslının ne kadar güzel olduğunu düşünmeye ihtiyacı olan kızdır..
derin derin düşünürken bir yandan dikkat gerektirmeyen işleri aradan çıkartmak isteyen kızdır. kafasında bir sürü düşünce vardır, bunları düşünürken bulaşık yıkar, kimse de yanına gelip "ne düşünüyorsun?" diye sormaz, onun işi vardır. ütü yapmayı da sever; çünkü ütü de bu şekilde oyalayıcı bir iştir.
bulaşık makinesinde yıkanmayan bulaşıkları elleriyle, yalnızken büyük zahmetle yıkayan ancak bir arkadaş yada sohbet edeceği kişi yanında bulunduğunda bu işten zevk bile alabilen kızdır.
acayip bir terapi yöntemidir aslında ve itiraf ediyorum: bulaşık makinasından bulaşıkları alıp yıkadığım olmuştur. düşünüyorum da, belki su sesinin ahengidir beni bu aktiviteye çeken. ama aramızda kalsın, annem duymasın.
kızın kendi kendini bulasık yıkamayı seviyorum seklinde telkin etmesi durumudur. bulasık yıkamayı sevmiyordur ama iş başa düştüğü için seviyorum diye geciniyordur.
(bkz: tecavuz kacinilmazsa zevk alma olayi)