Eğer varsa , bu işte bir gariplik var dedirtecek kız. Yemek yenip de bulaşık vakti geldiğinde, 'ben yıkarım' diye atlar. Şaşkın şaşkın bakan akranlarına gülücükler saçar,o bulaşıkları yıkarken 'çok hamarat,nasıl da düşünceli, aferin' sözlerini kapar. oğlu olanlar, içlerinden kızı isteme hayalleri kurarlar. Lakin bizim bulaşık seven kızımızın bunu köpükle oynamayı sevdiğinden yaptığını bilmezler.
ev hanımlığıyla falan alakası olmayan zorunluluktan bu işlerin içine dalmış daha sonra hayat felsefesi edinmiş kızdır. ancak gelgelelim ev nüfusu çekirdek aile formundan çekirge aile formuna geçiş yapınca kafayı yemesi de muhtemeldir. o çok sevdiğini iddia ettği bulaşık yıkama eyleminden gün gelip bıkacağı için halihazırda bir bulaşık makinası tutmak gerekir. *
kızın kendi kendini bulasık yıkamayı seviyorum seklinde telkin etmesi durumudur. bulasık yıkamayı sevmiyordur ama iş başa düştüğü için seviyorum diye geciniyordur.
(bkz: tecavuz kacinilmazsa zevk alma olayi)
acayip bir terapi yöntemidir aslında ve itiraf ediyorum: bulaşık makinasından bulaşıkları alıp yıkadığım olmuştur. düşünüyorum da, belki su sesinin ahengidir beni bu aktiviteye çeken. ama aramızda kalsın, annem duymasın.
bulaşık makinesinde yıkanmayan bulaşıkları elleriyle, yalnızken büyük zahmetle yıkayan ancak bir arkadaş yada sohbet edeceği kişi yanında bulunduğunda bu işten zevk bile alabilen kızdır.