dağ gibi bir bulaşık yığınının, bir grup talihsiz erkek öğrencinin karşısına herkül gibi dikilmiş bulunduğu durumda ortaya çıkan sorunsaldır. hemen fikirler ortaya atılır;
-bulaşığın düşmanı sıcak sudur, ama elimizi yakıyor.
-bulaşığın düşmanı tabakları iyice sünnetleyip hiç yıkamamaktır ama zehirlemesin ya?
-bulaşığın düşmanı tabakları direk çöpe atmaktır, sonra tabaksız kalmayalım lan?
-bulaşığın düşmanı erkek kuvvetiyle iyice ovalamaktır.
-bulaşığın düşmanı en yakın arkadaşa gaz vermektir, yerse!
-bulaşığın düşmanı bulaşık maskinasıdır ama nerede bizde?
.
.
..
...
ama bunların hiçbiri gerçek çözüm değildir, mutabakata varılır ki bulaşığın en gerçek düşmanı "anasından helal süt emmiş bir hanım kız"dır.