alındığı günden beri bulaşık makinesine karşı güvensizlik yaşayan ve kullanmamakta direnen annenin tipik davranışıdır. tabaklar önceden bol su ve bulaşık deterjanı ile güzelce yıkanır daha sonra makineye dizilir. ay sonunda su faturası nkabarık geldiğinde şaşırarak ve - bu makineler çok su harcıyor ekonomik değil diyerek eylem tamamlanır.
annelerin, o tabaktaki kalıntılar kurur sonra da çıkmaz düşüncesi nedeniyle tabakların önce el deterjanıyla bir güzel yıkanması ardından da makineye konmasıdır. en zor kısmını halletmişsinizdir zaten. tabakları makineye yerleştirdikten sonra, bizlere de "ee ne anladım ben bu işten" demek düşer.
eğer tabak, çatal yıkanarak konmazsa yemek artıkları üzerinde kalır, iyi temizlenmez düşüncesine sahip kişinin eylemidir. hem hiç kimse sormuyor yemek yerken bu bulaşıklar nasıl temizlenir diye ama iyi yıkanmamış çatal, bıçakla yemek yemek de istemiyorlar. hem yemeği yap, hem bulaşığını yıka sonra sana nasıl yıkayacağın konusunda ahkam kessin. demezler mi adama; çok biliyorsan sen yap, diye! **
xx kromozomun bir yan etkisidir. ilerleyen yaşlarda daha çok ortaya çıkabilir. dikkat edilmelidir. tedavisi zordur. zira bu insanlar "ben daha iyisini yaparım kardeşim, elin makinesine mi güvenecem, cıxx cıxxx" modundaki, temizlik hastası anne kişilerdir. bulaşık makinesine güvenmez bu kişiler. etraflarındakine allah sabır versindir. bu dişicanların bir de çamaşırı yıkayıp öyle çamaşır makinesine atanları vardır. allah muhafazadır.
kurumuş yemek artıklarını, makineniz kolayca çıkarabilmesi mecburi hareket...
makinenin içinde, bir kolun; tabağı alıp, bir güzel temizleyeceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz a dostlar.
bu işlem gerçekleşmezse; yıkama işlemi sona erdikten sonra, tabağın üzerindeki ıspanak, yumurta, pilav tanelerini tırnağınızla kazımak zorunda kalırsınız, ki pek hoş bir aksiyon değildir...
Biz bosuna mi makine kullaniyoruz dedirtir. Sudan geciriceksek elde de yikardik makineye de is birakmak lazim. Kuruyormus onu da cikarsin makine. Ellerimi yipratmama degmez ayrica. Esas kuruyan insanin eli oluyor sonra.