boş beleş şiir kitaplarından biri daha. her 10 ergenden 8i bukre kitabını okuyup okumadığımı soruyor. ulan yazarı ne ki yazdıklarıyla ilgileneyim. hayat, aşk, meşk, yalan, dolan, çok sevmek, aşkından ölmek. heh bunları birleştirin ve her şiire yedirin. alın size olası bir bukre.
Tanıdığım en berbat yazarın kitabıdır. Kitabı okuduktan sonra kitapçımla kavga bile etmiştim bu kitabı bana nasıl satarsın diye. Halbuki adamın ne suçu var para kazanmaya çalışıyor. Her şey bir yana tamamen zaman kaybı. Gidin boş boş oturun daha iyi. Hatta ipek ongun a geri bile dönebilirsiniz, o en azından okuma alışkanlığı kazandırır ama kahraman tazeoğlu sadece edebiyatı.katleder. kendisi türk edebiyatına sürülmüş birlekedir.
Güzellik, bakmayı bilen gözdedir sevgilim. Artık kendime layık olanı seçebiliyorum sayende. Bir insanın gözlerine bakıp, kalbini görebiliyorum her seferinde. Eskisi gibi değilim. Neden mi senden çok daha öndeyim? Herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır sevgilim. Sen önüne bakarken ben uzakları ezberledim. Sen olup bitenlerle ilgilenirken , ben olmayanın izindeydim. Çivi çiviyi sökermiş, yalnızlığı kanatan hüzünlü şarkılar, yalnızlığa iyi gelirmiş. işte ben bu şekilde hayata direndim. Keşke bana akıl vereceğine, aklımı alacak kadar sevseydin beni. Ben bir çocukluk edip büyüdüm işte! Sen büyümüşsün ama doğmamışsın bile. Ben senin doğrundum sevgilim. Ötekiler gelip geçerdi. Sen doğru olanı değil, geçerli olanı seçtin. Terk etmek kazanan olmaya yeter zannettin. Bana, bir veda busesi bırakıp gittin. Bu aşkın vedası sende busesi bende kaldı. Seçtiğin yolda sana mutluluklar diliyorum.
--spoiler--
Ben, senin doğrundum sevgili.
Ötekiler gelip geçerdi. Sen doğru olanı değil, geçerli olanı seçtin.
Terk etmek kazanan olmaya yeter zannettin.
--spoiler--
" güzellik bakmayı bilen gözdedir sevgilim. artık kendime layık olanı seçebiliyorum sayende. bir insanın gözlerine bakıp, kalbini görebiliyorum sayende. eskisi gibi değilim. neden mi senden çok daha öndeyim? herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır sevgilim. sen önüne bakarken, ben uzakları ezberledim. sen olup bitenlerle ilgilenirken, ben olmayanın izindeydim.
çivi çiviyi sökermiş, yalnızlığı kanatan hüzünlü şarkılar yalnızlığa iyi gelirmiş. işte ben bu şekilde hayata karşı direndim. keşke bana akıl vereceğine, aklımı alacak kadar beni sevseydin. ben, bir çocukluk edip büyüdüm işte! sen büyümüşsün ama doğmamışsın bile.
ben senin doğrundum sevgili. ötekiler gelip geçerdi. sen doğru olanı değil, gerçek olanı seçtin. terk etmek kazanan olmaya yeter zannettin.
bana bir veba busesi bırakıp gittin; bak şimdi yerini başkaları aldı. bu aşkın vebası sende, busesi bende kaldı. seçtiğin yolda sana mutluluklar diliyorum. unutmak alışmaktır. unutursun demiyorum... ama alışacaksın biliyorum."
Buzul bir mevsimde karşıma çıkan bir ateş çemberiydi gözlerin. Geriye kaçsam, donacaktım. Derin derin baksam yanacaktım.
Adını andığımda değil, soyadı değiştiğinde içim sızladı ilk kez.
Artık bir başkasına ait olmasının beni neden bu kadar yaraladığını düşündüm. Kısa bir aşk yaşamıştık hâlbuki. Benim açımdan çok fazla derinliği olmayan, inceldiği yerden kopan; Bana yar olmaması çok da üzmemişken beni, bir başkasının olması neden bu kadar üzmüştü ki? Ne kadar bencilceydi tutumum!
Geçmişi düşündüm sonra. Sır, oradaydı sanırım. Ben onu, onun beni sevdiği kadar çok sevemesem de o, hayatımdan çıktıktan sonra kimse bir daha onun gibi sevmedi beni. işte bu yüzdendi bu yenilmişlik ve kaybetmişlik duygusu.
Ben onunla, Sevilmeyi öğrenmiş ama sevmeyi unutmuştum. insan çok sevilmenin vermiş olduğu şımarıklık ve rahatlıkla bencilleşip, karşısındaki insanın fedakârlık ve inceliklerini görmezden gelebiliyormuş