sesine hastayim ben bu kadinin. Flamenko, caz ve soul müziği harmanlayip ortaya mükemmel birsey cikiyor. cok duygusal, cok atarli, cok böyle derinlerdeki bene hitap eden sarkilar.
(bkz: no habra nadie en el mundo) sarkisi olaganustudur. bu sarkinin oldugu albumun kapaginda kendi ciplak fotosu yer almaktadir. millet altta yorumlara yazmis ayni kibariye söylemis gibi diye de kibariye krodur falan ama sesi güzeldir hakkini yiyemem. ah istanbul söyleyisi beni derinden etkiler
Mart ayında Cemal reşit rey'de kulaklarımızın pasını silecek ablamız. Biletler biletix'te satışa sunulacak lakin şu an kesin bir fiyat aralığı yok diye biliyorum.
Buika istanbul'a konsere gelmeden önce biraz türkçe öğrenmiş ve bir de sürpriz şarkı bestelemiş türkçe bir isimde. Ya baktı bir yerden ya birine sordu herhalde.
Sonra konserde size bi sürprizim var diye birden bu özel bestesini söylemeye başladı. Arada o meşhur gırtlağıyla tişukulaaa diye bağırıyor. Buranın nakarat olduğunu anladı herkes tabii de, bunun türkçe bir kelimeye tekabül ettiğini anlamadık hiçbirimiz
Tabii şarkı beklenen tepkiyi almayınca biraz bozuldu kadıncağız. Sonra 1-2 anlayan izleyici salona doğru "teşekkürler-teşekkürler!" diye bağırdı da jeton düştü, beklenen alkış tufanı koptu. Herkes ne salağız düşüncesiyle alkış da alkış...
Tarafimdan uzunca bir sure erkek sanilip kadin oldugu ogrenilince sok gecirilendir. ispanyolcaya basladiktan sonra ilk onun sarkilari ezberlenmeye calisilmistir.
no habra nadie en el mundo şarkısı en az yabancılık çekeceğiniz, en etkileyici şarkılarından biri iken, volveras ile de duygusallığın dibine vurursunuz.
Dinledikçe izledikçe allahın alametifarikası ya bak bak hale tavra bak dediğim bülbül görünümlü. Sonra canlı dinlemeye gittim. Kıtır kıtır sahneye geldi ama hiçte güzel bi kadın değilmiş ya kandırıldık! derken şarkı söylemeye başladı. Ben yine allahım kadın ya kadın bülbül dedim. Sonra o gece çok hızlı bitti işte.