Buika istanbul'a konsere gelmeden önce biraz türkçe öğrenmiş ve bir de sürpriz şarkı bestelemiş türkçe bir isimde. Ya baktı bir yerden ya birine sordu herhalde.
Sonra konserde size bi sürprizim var diye birden bu özel bestesini söylemeye başladı. Arada o meşhur gırtlağıyla tişukulaaa diye bağırıyor. Buranın nakarat olduğunu anladı herkes tabii de, bunun türkçe bir kelimeye tekabül ettiğini anlamadık hiçbirimiz
Tabii şarkı beklenen tepkiyi almayınca biraz bozuldu kadıncağız. Sonra 1-2 anlayan izleyici salona doğru "teşekkürler-teşekkürler!" diye bağırdı da jeton düştü, beklenen alkış tufanı koptu. Herkes ne salağız düşüncesiyle alkış da alkış...
sesine hastayim ben bu kadinin. Flamenko, caz ve soul müziği harmanlayip ortaya mükemmel birsey cikiyor. cok duygusal, cok atarli, cok böyle derinlerdeki bene hitap eden sarkilar.
(bkz: no habra nadie en el mundo) sarkisi olaganustudur. bu sarkinin oldugu albumun kapaginda kendi ciplak fotosu yer almaktadir. millet altta yorumlara yazmis ayni kibariye söylemis gibi diye de kibariye krodur falan ama sesi güzeldir hakkini yiyemem. ah istanbul söyleyisi beni derinden etkiler
no habra nadie en el mundo şarkısı en az yabancılık çekeceğiniz, en etkileyici şarkılarından biri iken, volveras ile de duygusallığın dibine vurursunuz.