trt'nin zibilyon tane elemanyla şişkin kadrosuna rağmen yeni ve kaliteli yapımlar ürtememesi nedeniyle olsa gerek tekrar ekranlarda yerini alacak olan roman uyarlaması dizi.
bir dönem trt de oldukça kaliteli diziler izlemiştik. bu da onlardan biriydi. izlenmesi tavsiye olunur. ahmet mekin'in derinlikli oyunculuğu kalmış aklımda. bir de en etkileyen sahnesi olarak, ahmet mekin'in sema yunak'a tambur çaldığı sahne. ne çok şey anlatır. dizinin sonlarına doğruydu bu sahne.
Orta gelirli istanbul' da yasayan bir aileye, sonradan görme zengin bir akrabanın kızı olarak gelen bir kız ve bu ailenin yargı değerlerini nasıl alt üst edişi konu ediliyor. Kızın aileye gelir olarak sağladığı katkılar, kaprisleri ve güzel olmasından dolayı bir çok talip çıkmasının aile içindeki etkileri anlatılımaktadır...
Para ve fiziki güzellikler insanların hayatına olumsuzluk ve huzursuzluk getirebilir. Bu gibi güzellikleri olması gerektiği gibi karşılamalı ve ne oldum delisi olmadan bunlardan faydalanılmalıdır. Çıkar her ne olursa olsun ahlaki değerlerden taviz verilmemelidir.
Anlatımı sade ve yalın bir kitap olup. Olayların akışkanlığı okuyucuyu sürüklemektedir, Aile ve ahlaki ilişkiler açısından çarpıcı bir eser. Yazar okuyucuyu fazla yormadan konuyu anlatmaktadır.
ikinci Dünya Savaşı yıllarında istanbul'un eski bir semtinde, karısı Üftade (Asuman Arsan), kızı Feride (Zeynep Tedü), damadı Atıf ve 13 yaşındaki oğulları Çetin ile oturan 50 yaşlarındaki depo katibi Ata Efendi'nin (Ahmet Mekin), basit ve sakin yaşamı, uzak bir akrabasının annesi ölen 18 yaşındaki kızı Ayşen'in (Sema Yunak) yanlarına gelişiyle alt üst olur. Ata Efendi, çocukluğunda aşık olduğu, saraya mensup bir Çerkez güzeline şaşılacak derecede benzeyen Ayşen'i görünce aklı başından gider.
Refik Halit Karay'ın 1954'te yazdığı "Bugünün Saraylısı" romanı, 1985'te senaryo yazımına da katılan Ziya Öztan yönetiminde dört bölümlük TV dizisi olarak çekildi. Sonra kısaltılarak 1986'da Uluslararası istanbul Film Festivali'nin Altın Lale yarışmasında ülkemizi temsil etti.
iki ayrı dönemin, 1944-1945 ile 1908'in geriye dönüşlerle anlatıldığı filmde, ezik ve yaşlı bir adamın, platonik aşk öyküsü içinde 2. Meşrutiyet döneminin toplumsal yapısı irdeleniyor. Aynı zamanda çocukken saraya gelen Kafkas Gelin'e aşık olan Ata Efendi'nin gençlik ve olgunluk dönemlerinin karşılaştırması yapılıyor.
ahmet mekin ve sema yunak oynadıkları 4 bölümlük trt dizisi oldukça güzel ve başarılı. nette linklerini bulmak oldukça kolay. romanını okuyanlara bu 4 bölümü izlemesi tavsiye edilir.
Basroldeki kizin saf degil dupeduz salak oldugu dizi. Lan o ev senin amina koyim ya. Bir karsisina cikip o feridenin anasina sana ne kadin diyemiyorsun. Hayir ilk bolumleri de tam izlemedim ama, neden aliyorsun onlari eve. Evlatlik mi aliyorsun yavrum sen.
Selcuk Yontem izlettiriyor gibi. Ha bi de Savas. Tam savasa adam gibi adam demistik ki bizi yalan cikardi. Olsun be. Hep karizmatik bakislar atma kaygisi icinde ama tas gibi adam.
Bir de bu dizide hic kimse durup acaba yalanim ortaya cikar mi, yalanci konumuna duser miyim? diye dusunmuyor. Hic duraklamadan soyluyor adamlar.
her sahnesinde yogun miktarda muzik calmaktadir. dizinin muziklerini kirac in yapmis olmasi muziklerin nasil anlamsiz coskunluklar tasidigini sanirim anlatmaya yeter.
kafami cevirip ekrana baktigimda kirac in gururlu siluetini gorebiliyorum
birçok diğer dizi gibi, saçmalık olan ne varsa içinde barındıran dizi. oyuncuuk desen yok, senaryo desen yok, çekim desen yok. salak la bunlar. gereksiz müzik yükselmeleri falan. anasını satayım testere adam doğrarken bu kadar yüksek müzik çalmıyodu.
ama malesef ki iki saattir evdekiler izlediği için bende izlemek zorunda kalıyorum, göz ucuyla da olsa. işkence lan resmen. kurtarııııığğğnn...
Selçuk Yöntem'in yine Ednan bey kıvamında bir rol üstlendiği, Serhat Teoman'ın canlandırdığı Savaş adlı ruh hastası karakterin sürekli hönkürdüğü, Ayşen adlı dangalak kızın herşeye inandığı, Fatih adlı Süpermen'in her başı sıkışanın derdine koşmak için olay yerinde olduğu, Feride adlı şımarık kızın birden sümüklü Leyla'ya dönüşüp gün boyu zırladığı, iki orta yaşlı anne karakterinin olay çıkarıp durduğu dizi. Ben mi niye izledim? Ulan ne bileyim akıl yok besbelli, günlerden cumarteside yayınlanıyor bir de Ne işim varsa