barış manço'nun cacık adlı şarkısında psikolojik olarak dibe vurmuş bir insanın halet-i ruhiyesini tanımlamak adına seçtiği ve bu bakımdan da gerçekten olabilecek en başarılı tanımlama gibi gözükmekte olan cümle.
sözüm meclisten dışarı dostlar
bugünlerde kendimi hıyar gibi hissediyorum
hani dilim dilim doğrasalar beni
marmara ege karadeniz ve hatta akdeniz
cacık olur diyorum
derdim öylesine büyük ki dostlar
kırka yarıp yine kırka bölseler
ve kırk bostana gübre diye serpseler
kırkbin tane ot biter de
kırkbin derde deva olur diyorum
ne oldu bana böyle durup dururken
oğlan aldı başını gitti
kız zaten lafımı dinlemezdi
düğmem kopuk paçam sökük
oramda buramda çengelli iğneler
bir de çengelli iğne nazar bozar derler
hanımın çorabı kaçık başında bigudiler
karabaş bile
karabaş bile suratima bakıp bakıp havlıyor
övünmek gibi olmasın ama dostlar
kendimi hıyar gibi hissediyorum
hani ince kıyım doğrasalar beni
akdeniz cacık olur diyorum
ve hatta atlas okyanusu
ve hatta hint okyanusu
ve hatta hatta büyük okyanus cacık olur diyorum
böyle cacığa rakı mı dayanır
çivi çiviyi söker derler
soğuktan donanı buzla ovarlar
ben zaten yanmışım dostlar
peki beni fırına mı koysalar
zeytin suyuna kuru ekmek
böyle gelmiş böyle gidecek...
"bir yerini mi kestin, hıyar koktu da" esprisini akıllara getiren cümledir. "hıyar"dan kasıt; şanssız, ezik, sıkkın vs. dir. herkesin dönem dönem sarfetmesi mümkün samîmi bir cümledir ayrıca. hıyar gibi, çok seven, sevilmeyen.
hıyar gibi hissettiren insanı, hıyar gibi görmeye başlama anında kurulan cümledir. gerçek hıyar, ortaya çıkmıştır. hıyar gibi hisseden insansa, en azından, hıyar değil, "gibi"dir. asıl hıyar, hıyar yerine koyandır.
ders sırasında iken hocanın size hormonlu hıyar demesi ile daha da pekişecek olan önerme. hayır tamam konuştuk diye adam değilsiniz diyorsunda neden ardından hormonlu hıyar deme ihtiyacı hissediyorsun?
Sözüm meclisten dışarı dostlar
Bugünlerde kendimi hıyar gibi hissediyorum
Hani dilim dilim doğrasalar beni
Marmara Ege Karadeniz ve hatta Akdeniz cacık olur diyorum
Derdim öylesine büyük ki dostlar
Kırka yarıp yine kırka bölseler
Ve kırk bostana gübre diye serpseler
Kırkbin tane ot biter de kırkbin derde deva olur diyorum
Ne oldu bana böyle durup dururken
Oğlan aldı başını gitti, kız zaten lafımı dinlemezdi
Düğmem kopuk, paçam sökük oramda buramda çengelli iğneler
Bir de çengelli iğne nazar bozar derler
Hanımın çorabı kaçık, başında bigudiler
Karabaş bile, karabaş bile suratıma bakıp bakıp havlıyor
Öğünmek gibi olmasın ama dostlar
Kendimi hıyar gibi hissediyorum
Hani ince kıyım doğrasalar beni Akdeniz cacık olur diyorum
Ve hatta Atlas okyanusu ve hatta Hint okyanusu
Ve hatta hatta Büyük okyanus bile cacık olur diyorum
Böyle cacığa rakı mı dayanır
Çivi çiviyi söker derler soğuktan donanı buzla ovarlar
Ben zaten yanmışım dostlar peki beni fırına mı koysalar
Zeytin suyuna kuru ekmek, böyle gelmiş böyle gidecek.