1 günü tüm hayatıma yayamadım diye, tüm hayatı bir güne sığdırmaya çalışırdım. Gider bir tren bileti alırdım mesela telefonumu satıp. indiğim yer neresiyse orayı keşfederdim. Denizsiz bir yerse eğer gittiğim yer, orayı derhal terk ederdim. Deniz görmeden ölmek istemem zira. Yalan söylemeye gerek yok, hiç sevişmeden ölmek istemezdim mesela. Ölümün kibar bir yani yok sonuçta. Dans ederdim, istediğim yemeği menü fiyatına bakmadan ısmarlardım. Çok da şık giyinirdim hani. Şık diyorum da ölüm var işin ucunda, rahat olurdum aynı zamanda. Ne gerek var zaten makyaja ölürken? Kitap okurken ölmek isterim ama. Tüm gün yaşayayım, enerjik olayım ama ölmeden önceki birkaç saat lütfen kitap okuyayım. Saçma bir kitap değil elbet, güzel bir kitap versinler bana. Hele bir çok güzelse kitap, yalvarırım birkaç saat daha versinler, bitirirken öleyim.
Daha erken haberim olsaydı, tüm sevdiklerimi evime çağırır parti verirdim, en sevdiğim yemekleri sipariş ederdim, sevdiğim adamın yüzüne son bir kez bakardım, içerdim, tüttürürdüm ve annemin kokusunu son bir kez içime çekerdim.