mahşer günü insanlara söylenecek söz. nitekim casiye suresinde şu ayetler yer almaktadır:
o gün her ümmeti diz çökmüş görürsün. her ümmet kendi kitabına çağrılır. (onlara şöyle denilir:) "bugün (yalnızca) yaptıklarınızın karşılığı verilecektir."
işte kitabımız, size karşı gerçeği söylüyor. çünkü biz yapmakta olduklarınızı kaydediyorduk.
inanıp salih ameller işleyenlere gelince, rableri onları rahmetine sokacaktır. işte bu apaçık başarıdır.
inkâr edenlere gelince onlara şöyle denir: "âyetlerim size okunmuştu da sizler büyüklük taslamış ve günahkâr bir kavim olmuş değil miydiniz?"
"şüphesiz, allah'ın va'di gerçektir, kıyamet hakkında hiçbir şüphe yoktur" dendiği zaman ise; "kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz, sadece zannediyoruz. biz bu konuda kesin kanaat sahibi değiliz" demiştiniz.
yaptıklarının kötülükleri karşılarına dikilmiş ve alay edip durdukları şey, kendilerini kuşatıvermiştir.
onlara şöyle denir: "bugüne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi, bu gün biz de sizi unutuyoruz. barınağınız ateştir. yardımcılarınız da yoktur."
"bunun sebebi, allah'ın âyetlerini alaya almanız ve dünya hayatının sizi aldatmasıdır." artık bugün ateşten çıkarılmazlar ve allah'ın rızasını kazandıracak amelleri işleme istekleri kabul edilmez.
hamd, göklerin rabbi ve yerin rabbi, âlemlerin rabbi olan allah'a mahsustur.
göklerde ve yerde ululuk o'na aittir. o, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
adalet sahibi olan allah tır, savaşta ölen çocukta bu dünyada yaşamayarak ödüllendirilmiştir belkide, diğer dünyasını kurtarmıştır, hesabınızı sadece bu dünyaya yapanlara duyurulması lazımdır.