Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben...
Bahtiyarım
duruma göre insanı neşe ile dolduran durumdur, ptesi sitresine girmemek lazım, onun için cuma akşamı olması, yada ctesi, daha bi neşe dolabilir insan..
not: nazım hikmet, koministtir felan da, iyi şiir yazıyor hakikaten. polonya göçmeni dedesinden aldıgı genle kominist olan, am gurbette yasadıgı dönemde, anadolulu olmanın güzelligini şiirlerinde, bir agıt gibi aktarabilen, ender söz ustalarından birisi, herşeye ragmen, anadolunun bir parcası.
Yağmur da var
Çok sevdiğim rüzgar da
Bugün Pazar
Daha uyanmadı komşular
Damların üzerinde kuşlar
Daha rahatlar
Radyolarda eski şarkılar çalıyorlar bu saatlerde
Gönül penceresinden ansızın bakıp geçenlere doğru
Yağmur da var
Çok sevdiğim rüzgar da
Daha uyanmadı komşular
Bugün Pazar
Ve ben seni çok özledim
Dışan çıkmak istiyor canım
Tek başına haytalık etmek
Islanmak Pazar sabahında yağmurda
Boş caddelerde dolaşmak
Vitrinlerine bakmak mağazaların
Sinemaların afişlerine
Sokakların isimlerine
Telefon kulübelerinde uyuyan çocuklara
Bir merhaba demek sessizce
Sahilde martılara simit atmak
Otobüslerin ilk seferlerine binmek
Gitmek istiyor canım
Hayatın gittiği yere
Islık çalıp şarkılar uydurmak kendi kendine
Fırından taze ekmek alıp
Buğusunu çekmek içine
Ve ben seni çok özledim
Tam böyle bir şey
Çiçeğe su yürümesi
Bebeğin ağlaması
Toprağın uyanması
Yağmurun yağması
Ateşin sıcağı
Bu Pazar sabahı
Tam böyle bir şey
Bir sabahçı kahvesine uğramak
Bir bardak çay
Taze dem kokusu
Hayatın atardamarlarında dolaşmak
Bölmeden şehrin uykusunu
Bir siir yazmak
Pazar bulmacasının boş karelerine
Şiirde tam da bunu anlatmak delice
Tam böyle bir şey
Hesapsız gölgesiz bedelsiz kimsesiz
Bir şiir yazmak
Bir bardak çay içmek
Sokaklarda gezmek
Yağmurda ıslanmak
Ve ben seni çok özledim
bugün pazar
toplanmayı bekleyen
boynunu bükmüş eşyalar
bana bakar.
önce bakışırız uzaktan uzağa
sonra dokunmanın verdiği rahatlıkla
onları doldururum kutulara.
bükük boyunları
şimdi mağrur dimdik
bekler kutularda
gitmek için aydınlığa açılan yola.
az sabır sevgili eşyalarım
bu şehirde yaşanacak
kaç pazar kaldı ki...
bir nazım hikmet şiiri. tecritten sonra yazmıştır büyük usta. her pazar okunasıdır.
bugün pazar
bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar
ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum
sonra saygıyla toprağa oturdum
dayadım sırtımı duvara
bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım
toprak, güneş ve ben
bahtiyarım.