Merhametsiz insanların merhametsizliklerine takılı kaldım.
Ey Rabbim sen beni o insanlardan yapma.
Bazen sokakta yem yiyen güvercinlerin korkup yemeklerini bölmemeleri için yolumu değiştirip çamurdan yürüyorum ama bazı insanlar birşeyleri talaf etmeye hapsolmuş gibi.
kırıntılar dökülmüş, kalp kırıntıları.
her bir tarafı toparlanmayan kırıntılar.
küçük bir kız çocuğu ağlıyor.
sesi cehennem zebanisini uyandıracak cinsten.
duymuyor kimse! bilmiyor mu kimse!
bir kız çoçuğu bir bebek doğuruyor.
tüm melekler ölsün!
hiçbir insanoğlu nefes almasın.
bir küçük kız çocuğu bir bebek doğuyor.
adına sınama dünyası diyorlar imiş.
sokmuşum şu fani dünyasına!
takdir ilahi ne bekler.
bir yankı gerek, şu acımasız dünyaya.
bir kız çocuğunun masumluğu ve insiyatifi kadar temiz olamadık.
bir kız çocuğu öldü, karnında bir bebek ile.
bir melek öldü, yazdığı tüm sevapları silerek.
tanrı unuttu.
bir kız çocuğu tanrıça oldu.
Gençliğime üzüldüm. O kadar saçma sapan şeylerle yıprattım kendimi, hiç değmeyecek şeyler yüzünden günlerce aylarca acı çektim. Çok defa hayatımın içine edecek kararlar verdim. Bazen düşünüyorum da bu hayatta yerimi bulamıyorum. Sanki varlığım bir anlam ifade etmiyor gibi hissediyorum. Evet galiba tekrar ergenliğe giriyorum.
Suat Suna'nın O Lelli şarkısına rastladım,takılı kaldım. yıllar sonra klibini tekrar izledim.yıllar önce olduğu gibi şu yaşımda da o şarkı ve klibe ağladım. sebebi neydi ki?
işyerinde yeni ofise geçeceğimiz için evden kek pasta kurabiye yapacaktık pazar günü izinliydim akşam yatmadan elmalı turta yapayım dedim bir güzel yaptım tarcınlı elmayı karamelize ettim. en son fırına attım bir ara çamaşırları asayım dedim ve turtaya bir baktım ki tabanı yanmış, oturdum hüngür hüngür ağladım.
insanların bugün de karaktersiz olmalarına bir kere daha sevindim. çünkü zerre acımıyorum. en kısa zamanda ölmelerini diliyorum. şaka bir tarafa baya baya sevinmişim lan.
Alkol bağımlısı oldum. içip ertesi gün pişman oluyorum. Tövbe ediyorum. Sonraki gün bir daha… ben yapmam dediğimi yapmazdım. Ne oldu bana böyle ? Bugün değil bir kaç gündür sadece kendime üzülüyorum.
Geçen gün prensesimin 9. Yaşını kutladık yaş mama eşliğinde. Tam 9 yıldır evimizin neşesi oldu. Az önce eve girdim. En serin yeri bulup uzanmış boylu boyunca. Ödül maması verdim keyiflensin diye. Eskiden yaş mama ya da ödül maması verdiğimde sağa sola koştururdu keyfinden. Şimdi yedi tekrar yattı.
Yolun yarısını geçmiş olduğunu düşündükçe moralim çok bozuluyor. işte benim de bugünkü üzüntüm bu. Bu gece de buna yakayım en iyisi…