bir insan en yakın arkadaşınız bile olsa kesinlikle o kişinin iyiliğinin sonuna kadar düşünülmemesi gerektiğini öğrendim. söz konusu aşığıysa zat-ı muhteremin; adamın ağzına sıçarlar işte böyle. sıçıldı resmen. *
bi sevgilim olunca insanların ağzına sıçmayacağım lan ben!
yemeği yakmamak için, pişene dek mutfaktan ayrılmamak gerektiğini.
aslında bunu hep öğreniyorum ve hep unutuyorum aynı 50 ilk öpücük gibi.
özgür kalalı yanık yemek yiyorum amk.
derse gitmediğimiz için o dersten kalabileceğimizi öğrendim. yaz okulunda bu dersin açılmamasından ötürü üniversitelerin sitelerinde deli gibi dolaşılacağını ve uyum olup olmayacağının araştırılması gerektiğini öğrendim. **
Canımın sıkkın olduğu bir an aradım açmadı, mesaj attım cevap vermedi. iki haftadır da böyleydi. sildim defterden, her şeyden.
Sonra noldu? Aradı lan bugün;
- Hastayım kanka, ölüyorum lan, grip kaslarımın ebesini zikti, inle inle sesim kısıldı lan
- hıdı youa, geçmiş olsun kanka
- Sorma birader cevap veremedim kusura bakma, ha bu arada senin işi sordum hallettik
- .....
Evet pişmanlığım anlaşılabilir türden. Affet kanka beni, on yılın hatırına.
yani öfke bu kadar kötü bir şeymiş işte...
yıllar sonra tekrardan gireceğim üniversite sınavı için göz gezdirdiğim testlerde mat ve fen'de 10'ar net dahi cıkaramayacağımı bu sınavda da sıçacağımı öğrendim hadi hayırlı olsun.
56789876545678987654. günün sonunda, bugün 56789876545678987655. kez kimseye güvenilmeyeceğini gene öğrendim. daha doğrusu öğretildim. öğretene öğretilenden sevgilerle.. kib. bye.
her şeyin çok basit olduğunu. insan ilişkilerinin , insanın iç çatışmalarının , kendi içinde kurduğu hayallerin , sorunlarına bulduğu nedenlerin çok basit olduğunu anladım , öğrendim hatta kendi kendime. ve insanların sürekli değiştiğini de kim inkar edebilir ?