sana sormak istediğim sorudur sevgili yazar. nasılsın? umarım şu an yüzünde oluşan tatlı tebessüm yalnızca bu anla sınırlı kalmayıp gece boyunca da dünyamızı aydınlatmaya devam eder. geceleri ışıksız kalmayı hiçbirimiz istemeyiz, öyle değil mi?
dünün aynısı, birkaç hafta öncenin de birebir kopyası ve muhtemelen yarın da aynı olacak bir hal. sıkılmış, bezmiş ve yapacak hiçbir şeyi kalmamış, dünyadaki misyonunu tamamlamış bir uzaylı gibi.. geri dönmek için gemisini bekleyen fakat gelmeyeceğini yavaş yavaş kabul ederek dünyaya adapte olmaya çalışan bir yabancı. ait hissetmediğin bir dünyada ne kadar sağlıklı kalabilirsin ki?
ne kadar beklemeli? ne zaman pes etmeli? ne çözümler üretmeli?
bugün yine sıradan bir iş gününe uyandım. tek tesellim bugün haftanın son günü olması. fakat haftasonuna dair hiçbir planım yok. evde otursam vakit geçmiyor, dışarı çıksam gidecek yerim yurdum yok. kadıköy'e geçsem tek basıma gezsem, adama deli gözüyle bakıyorlar.
haydarpaşada akşama kadar otursam, kitap okusam, kahve içsem can sıkıntım geçer mi merak ediyorum.
Biraz Yorgun. Sabahtan beri malzeme listesi hazırladım. Proforma istedim. Makale okudum, projenin b planı ile ilgili şeyler aradım. Şimdi de kaçırdığım bir dersi 2x hızında izliyorum .