1.
cumhuriyet gazetesi davası tam bir şenlik.
nasıl olmasın, yargılananlar savunmamı yapıyor yoksa iddianameyi mi yargılıyor belli değil.
hiç geri çekilen yok.
tırsan yok.
bu nasıl bir mahkemedir ki her " sanık " ayrı bir hukuk dersi veriyor.
2.
gandırıldık diyenlere:
Ahmet Şık: Hayır kandırılmadınız, aksine birlikte kandırmaya çalıştınız.
Ahmet Şık: "Aradığınız çete ülkeyi yönetiyor"
2.
yılların solcusuna soruyorlar:
"Savcı Amerika'ya gittin mi diye sordu. Gittim ama Güney Amerika'ya"
persilvanyaya gidecek hali yok ya.
ya kübaya gider ya venüzeallaya.
3.
kendi mahkemesin de endişelenen hakim.
Hakim: Murat Bey'in anlattıklarından dolayı (savunma belgelerine el koyulması) ben de şimdi endişelenmeye başlıyorum.
4.
Ahmet Şık: "bizi hapsederek korkacağımızı, susacağımızı sanıyorlar ama anlatmaya devam edelim"
5.
Mahkeme Başkanı: iddianamenin takıldığı bazı yerler var..
Ahmet Şık: En iyisi siz o iddianameyi çok kaale almayın.
6.
Ahmet Şık: Hukuktan; hak, adalet, vicdan ve liyakati çıkardığınızda geriye kalan ne ise, Türkiye yargısı şu an odur...
ahmet şık: Gayet iyi biliyoruz ki hak, adalet, hukuk, insanlık çağrıları size ulaşmıyor. Dolayısıyla, hiç bir talebim yok
7.
Mahkeme başkanı: Abant toplantılarına gittin mi?
Aydın Engin: Cemil Çiçek Abant toplantı açılış konuşmasını yaptı.
Mahkeme Başkanı Aydın Engin'e: "sizde bir 007 James Bond ruhu sezdim"
aydın engin: Bakire gazeteci olmaz, sadece masumlarla görüşülerek bu meslek yapılmaz.
Aydın Engin: fetöcülerin gazetecileri fetöcü diye yargıladığı ülkeye türkiye denir.