lanet olsun. kendimi ifade edemediğim ebeyenlerim gibi hissediyorum seni sözlük. bari bu defa iyi olsaydı bugün yanımda olan insanlar. bu defa iyi geçseydi be. nasıl iyi olabilirim ha? nasıl hala salak gibi aynı umutla bekliyorum her doğum günümü? niye hep aynı fiyaskoyu yaşadığım halde bıkmadan umut etmeye devam ediyorum? neyse...
kendini mutlu edemeyen insanı, bir başkasının mutlu edebilmesi olası değildir.
gözlerinde mumlar yakamadıkça ve en içten umutlarınla o mumlara üfleyemedikçe, korkarım ki, her doğum günü aynı hayal kırklıklarına gebe olacak.
işte bundan bahsediyorum. insan kendini mutlu eder lakin nereye kadar. yalnız bir insan ne kadar mutlu olabilir? yanında olmasını istediğin insanlar hayal kırıklığı yaratırsa üzülmezmisin? ne anlarsın sözlük yaaa... türkçeyi düzgün kullanmanın peşinde koş sen türkçenin anlaşmak için kullanıldığını unutup. bir değirmenci değirmenimi çalıştıran şey su önce onu anlamalıyım onunla ilgilenmeliyim deyip değirmenine bakmayı, onunla ilgilenmeyi bırakırsa bu gerçekten değirmeni anlamak olmaz. (tolstoy)
mutlu yıllar dilerim bizlere dediğim gün.
kendimi dogum günü tatil gününe denk gelen ilk okul cocugu gibi hissetsem de, bu yil çok güzel geçirdim çok sükür.
darisi herkesin basina.
bu arada aslan burcu olmak ayrıcalıktır. ehe.