senelerdir ilk kez sensiz bir doğum günü gecesindeyim. hala bir kulağım telefon sesinde. hep ilk önce sen kutlardın doğum günümü hep bu gece yanımda olurdun.
nerdesin şimdi? neden ben bugece vodkamla yalnızım? 1 sene olacak neredeyse sen tamamen gideli. ilk kez kendimi bu kadar yalnız bu kadar çaresiz hissediyorum.
yanımda olmalıydın oysa bugece hiç ayrılmamacasına. sözler verirdik birbirimize hep çok seveceğimize dair. biliyorum . çok seviyorsun. çok seviyorum.
kader dedim hep bu sona, kader dedim. ama kader bizim elimizdeydi. olmamız gereken yerde olamazsak, olmazsak kaderi suclamamayıda öğrendim.
5 yılın ardına beni onun için terk ettin fransaya gittin ama ona rağmen hiç vazgeçmedim, hiç yorulmadım beklemekten. bıkmadan usanmadan bekliyorum hala.
iki kez gördüm seni 15 gün önce gelmiştiniz, beraberdiniz, boynumu eğip geçtim yanınızdan. beni farkettin mi bilmiyorum ama o gün bursadan kaçtım.
iki gün dönmedim tekrar görmeye dayanamazdım. görmedim de sonra, demek ki gitmiştin.
artık çocuk ve ergen olacak yaşı çoktan geçmişim, bütün okulları bitireli çok olmuş, yarın sabah beş senedir gitmek zorunda olduğum işe yine gitmek zorundayım, görmezden geliyorum ama artık yüzüme hayatın armağan ettiği çizgileri görebiliyorum, 29 yıl önce doğduğum gün en çok sevindiğini tahmin ettiğim kişi: annem yine yanımda değil, aşk uzun zaman önce suları çekilmiş denizin üzerine kurulan lskelede beklemek gibi birşey şimdi ve bütün bunlardan sonra hadi kutlayalım şimdi nede olsa benim doğum günüm.
acıyla sevgiyle mutlulukla... Yani kendimle yaşadığım süre... çabuk geçiyo be abi zaman. Hızına ayak uydurursan yorulursun... Uydurmazsan düşer kalırsın... Sadece bugün beni bana hatırlatan şey... Herşeyi bir kenara bırakıp kendimle konuşmam gereken zaman... Seni Seviyorum Kendim!
doğum günlerinde ağlar mı insan? ben daha o gün gelmeden başlıyorum ağlamaya. öyle yaşlanıyoruz korkusu falan değil, salt "canım sıkılıyor" doğum günümde. diyebilirim ki, normal günlerimden daha kötü geçiyor bu gün. takvimden yapraklar koparken, her geçen gün daha da azalıyor etrafımdakiler.. ama daha tek başıma kalamadım. her doğum günüm böyle mi olacak benim? aylarca biriktirip gözüm yaşını, bu gün mü salacak hepsini?
daha kimse kutlamadı doğum günümü; sevgilimden başka. gerçi o da var mı yok mu belli değil, önce kızdırsın istemiş de sonra mutlu olaymışım.. neyse hepsi aynı bok. kimse de kutlamayacak sözlük, insanlar birbirlerine yalakalık olsun diye kutlayacaksa doğum gününü, ölüm günü diye yas tutalım onların.. belki sen mail atarsın 321654321654 saattir iyi ki yaşıyosun falan diye. yarın sabah çok berbat bir güne merhaba* diyeceğim..
hakatende doğum günüm. şu an bir swiss otelin business odalarından birinde spasını yaptırmış otelin meşhur restoranında balığını yemiş şarabını içmiş pastasını yemiş şekilde demleniyorum. yazayım dedim.
bu gün benim doğum günüm. isviçre çam yastığı söyledim resepsiyona hala gelmedi... paramparça...
sonradan gelen edit : yastık geldi ve görevli iyi uykular efendim dedi hadi alasmaladık.
Bu gün benim doğum günüm evet. Sabahın köründe neşeyle kalkmama, bütün gün etrafta olan güzellikleri sadece ama sadece doğum günüm olmasına bağlamam, annemi arayıp tak kız kırmızı kurdeleni, sen daha lohusasın, anacımmm ne iyi ettinde beni doğurdun dimi demem, sabahtan beri telefonlarımın hiç susmamasına sebep olan, ofisimi çiçek bahçesine döndüren,beni bütün gün şımarık bir kız çocuğu gibi ağzı kulaklarında gezdiren, benim ve sevdiklerim için özel olan bir gün bugün.
Güzel bir hediye de burdan geldi. Dünün en beğenilen entrilerinden biri benim yazımdı. Dolayısıyla bana bir güzel hediye de siz verdiniz. Tanıdığım tanımadığım herkese çok teşekkürler.
iyi ki doğmuşum ve de hatta hepy börtdey banaaaa.
bugün benim doğum günüm. güzel bir yaştayım. ergen değilim ama içimde ki çocuğu öldürmedim. evet çok klişe ama öldürmedim işte, hala yaşıyor.
hala "duygularım" havada, biliyorum. vereceğim tepkileri kestiremiyorum. çok sevindiğimde istemsiz çığlık atıyorum, üzüldüğümde yada sinirlendiğimde belli ediyorum, saklayamıyorum. yüzümden herkes anlıyor canımın sıkkın olduğunu. hala profesyonel olamadım. sevmediğim insana sıcak davranamıyorum. iş gereği olsa bile. sırt çantası dışında bir çanta taktığımda, kendimi garip hissediyorum. topuklu ayakkabı giydiğimde büyüdüm sanıyorum. sonra içimde ki o ses "zaten büyüdün salak, ne abartıyorsun" diyor. bazen büyük insanlarla tanışıyorum sonra bakıyorum, yaşlarımız arasında o kadar fark yok. sonra tekrar düşünüyorum, yahu büyüsem bunu düşünmem değil mi? yaşlı değilim sayın ben. hiç istemem duygularım otursun. onlar hep havada olsunlar, dengesiz uçsunlar. hiç bir zaman emin olamayayım duygularımdan, şaşırtayım hep kendimi. geçen sene ile bu sene beğendiğim renkler aynıysa o zaman büyüdüm demektir. çünkü her dönem sevdiğim renk değişir benim. dün turuncuydu, bundan sonra sarı.
bugün benim doğum günüm. canım annemle pastamı yaptık biraz önce. evde yapılmış anne yaş pastası. önce onlarla kutlayacağım, akşam bir kaç arkadaşla. sonra tekrar gidişler. gidişler olmasa ne güzel. doğum günüm kutlu olsun.
benim de ben de dedigimdir*
nedenini bilmiyorum ama en son yas günüm hep bir evvelkinden daha önemli oluyor kendi kendine bir deger kazaniyor nedense 13 kasim hayirdir insaallah..tamam tamam yaslaniyorum diye biliyorum vurmayin yüzüme..
edit: brader bunun nesini eksiledin? 13 kasim benim icin kutsal birgün zoruna mi gitti? *
kişinin kendini en özel hisstettiği gün, yılın herhangi bir günü. kimin* doğum günüyse bişeyler yazsın bence. şimdi sıra bende
12.01.1987
doğdum..
şimdi
12.01.2012
bugun benim doğum günüm...
mutluyum, iyiyim.evet bişeyler hep eksik olsada iyiyim ben. eksikler bazen kapanmaz hiç insanın hayatında. ama olsun. mecbursun ya mücadele etmeye uğraşmaya, yaparsın işte bişekilde. mecbursun..
güzel bi ömür sürdüm, 25ime girdim. hani derler ya 'hayatının baharı' evet bahar.. bu bahar biraz daha soğuk sanki, daha az umutluyum her zamankinden.. bundan 10 sene sonra bugunlerim meğer ne kadar iyiymiş dicem biliyorum, ama her sene biraz daha yaşlanıyorum sanki. bu hiç bitmicekmiş gibi. hiç..