her türk vatandaşının akşam üstüne doğru iş saatinin bitiminde kendisine sorması gereken soru.
bu soruyu kendine sormuş bünyeler kanımca güne birer kere şunları yapması gerek;
- ne mutlu türküm diyene demek
- atatürk 1 sene daha yaşasaydı bunlar olmazdı demek
- nutuktan en az bir sayfa okumak
- içindende olsa bir kerecik ' türkiye laiktir laik kalacak' demek
- ' ananelerimizde başörtüsü takıyordu, türban bizi yıkmak isteyenlerin bir oyunu' demek.
- atatürk ilkelerini 3 kere ardı ardına saymak
- atatürk milliyetçiliği adı altında ırkçılık yapmak.
haa bak birde ne gördüm bir kaç dükkanda, tabela şeklinde.
benim hakkımda ne düşünüyorsan atatürk sana 2 katını versin
tuvalete doğru sıçmayı bile beceremeyen, götlerinden bokları eğri çıksa bunun sorumlusu olarak atatürk ve atatürkçüleri göstermeye çalışan bünyelerin deli saçması zırvalarıdır.
- 4 karımdan bir tanesine resmi nikah kıydım.
- kız olduğu halde 12 kızımdan bir tanesine okuma yazma öğrettim.
- 12 kızımdan diğer bir tanesini de mal olarak görmedim başlık parası almadan sevdiği ile evlenmesine izin verdim. gerçi hoca efendi benimle enayimisin diye baya bi dalga geçti ama boş bulunduğum bi anda ağzımdan çıkıverdi "verdim gitti" lafı.
- 4 karımdan bir tanesine evin arka bahçesinde çarşafını dirseklerine kadar açmasına izin verdim. kolunda romatizma vardı da ömründe bir kere kolu güneş görsün istedim. yaw bende çok yufka yürekli mi olmaya başladım ne??
türkiyede yaşadığımı unutmadım.
nasıl bugünlere geldiğimizi unutmadım.
seni unutsam bile kendi atalarımı dedelerimi unutmadım.
sen olmasan yunan, ingiliz ya da fransız olabileceğim ihtimalini unutmadım.
ayarı verdim.
şerefsize ezdirtmedim.
bide türkiye haritası önünde tayyip resmi bulunan "peşin satan-veresiye satan" tablosu olsa fena olmazdı.
kemalist bir arkadaşın evini ziyarete gittim. yeni ve hoş bir evdi. manzarası ve dekarasyonu harikaydı. duvarlardaki sanatsal yapıtlar insanı başka bir evrene taşıyordu. neyse kısaca zevk sahibi bir insanın elinden çıktığı belli olan bir dizayn hakimdi her yerde.
o da nesi? salonun giriş kapısının üzerinde son derece bayağı bir ebru çalışmasının üzerinde italik latin harfleri ile yazılı bir hat vardı.
şaka yollu sataştım.
+evet hocam bugün ne yaptın atamız için?
-pek bir şey yapmadım be hacı.
+yani seninki de laf olsun torba dolsun kemalistliği desene.
-çoğunluğun yaptığı.
uzun süren çaylaklık sonrası yoğurdu üfleyerek yeme editı veya tanımı: iki kelimesinden biri atatürk olan sözde kemalistlerin atatürk için ne yaptıklarını sorgulayan duvar yazısı.
sevgili sözlük, dtp kongresine gittim, gençlik parkını ne güzel yapmışlar lan dedim iç sesimde, kaç yıllık ankaralıyım hayrete düştüm; düşünce bacaklarım yere değdi, ama korkmadım(!), döndüm faşistlere had bildirdim.
allaha kitaba sövdüm, sövmesem de onu a$$ağılayıcı saldırgan ba$lıklar açtım, bol bol orospu çocukluğu yaptım. gece yatmadan önce de yüz kere laikim laikim laikim deyip yattım mı tamamdır.
milletin karısına kızına bakmadım. işimi eksiksiz ve doğru yaptım. rüşvet almadım, yolsuzluk yapmadım. dinimizi kullanarak kimseyi sömürmedim. bugünlük bu kadar, yarin daha iyisi inşallah.
edit: kötüleyen arkadaşlar, fesatlık yapsam hoşunuza gidecekti değil mi?
kemalistin bir şey yapması gereken atatürk değildir, bu ülkedir.
siz ''dindarız'' diye geçinenler, gün içinde tanrı için mi yapıyorsunuz ibadetinizi, iyiliğinizi?
ama yok arkadaş, şimdi bunu yazdık ya, kemalistken direk ateist sınıfına giricez.
olsun anasını satayım, zihniyetinize sıçayım...
not: dininize, tanrınıza falan demiyorum bak dikkat, zihniyet.