250.000 çocuğun istismar edildiği, 7.000 çocuğun tecavüze uğradı bir ülkede çocuk bayramında hissedilen duygudur. atamızın kemikleri sızlarken utanmamak elde değildir.
'bugün 23 nisan sormak istiyor insan'
1-binlerce failli belli kayıp insanlar nerede?
2-her yıl istismara uğrayan çocuklarımızın hakları nerede,hukukları ne zaman?
3-12 kurşunla giden uğurun,atılan havan topuyla bedeni paramparça olan ceylanın failleri nerede ve neden yargılanmıyorlar?
4-sokaklarda açlıktan kıvrılan,yatmak için gece gündüz peçete vb satıp yatacak yer parası bulan çocukların yuvaları,yiyecek yemekleri nerede?
5-çocuklara daha çok eğitim vermek için ya da daha çok çocuk okutmak için 'okul' yapmak yerine 'karakol' yap politikası ne zaman bitecek.
'bugün 23 nisan,bütün bunları ve daha fazlasını yaşadığımız için,kahroluyor insan'.
doğrudur. ama herşeye ragmen bu bayramınsadece bizde olması da ayrı bir gurur vesilesi ve Atamıza ne kadr borçlu oldugumuzun diger bir göstergesidir.
(bkz: adam haklı beyler)
yazarlarımız böyle bir günde neden bu kadar karamsar? okullarda ki törenler, okunan yazı ve şiirler, rontlar, gösteriler. inadına çirkinleşen dünyaya güzel bakan çocuklar.
duygu dolu bir 23 nisan, gurur duyuyor insan.
pozantı cezaevinin basına yansıdıktan sonra üzerine gidilmesi gerekirken en yetkili ağızlardan birinin (bülent arınç) olayı kaptması, hemen sonra ilk haberi yapan gazetecinin ve ifadeleri ile olayı ifşa eden çocuğun tutuklanmasından sonra insan nasıl utanmasın ki...
uğur'dan, ceylan'dan, serap'tan, fırat'tan, ayşe'den daha çok utanılması gereken gün bugün...
ya da belki gelirse akla filistinli çocuklardan; hani şeker yiyemeden ölenlerden söz ediyorum.