şiir gibi, şarkı gibi bir başlıktır.
yazarın; çocukken yağmur yağdığı zaman, dünyanın her yerinde yağdığını sanması durumu, ergenliğinin ardından da atlatılamamıştır ki istanbul'un her yerinde yağmur yağdığını sanmaktadır ve böyle bir başlık açmıştır.
Yaz yağmuru gibi değil bu yağmur, gösterip kaçmıyor, bildiğin zırlıyor yine itinayla istanbul hatta susmak bilmiyor. bolca üşüyeceğiz.
gelmiş benim ayım, en sevdiğim yağmuruyla, serinliği, sakinliği ve huzuru ile. yaz ile kış arasındaki en güzel zaman, her ikisinden de izler taşıyan. en lezzetlisi de yağan yağmurları pencereden izlerken içilen çaydır. başka bir mevsimde bu tadı asla vermez.
diğer her şeyin olduğu gibi bunu da farklı hale getiren eylül aromalı olmasıdır.
gelmesini isterim sonbaharın. yağmur yağsın terlemeyelim. otobüse binip ayakta kaldığımızda hele ki koltuk altlarıyla yüzyüze kaldığımız ter kokusu gelmesin. ama kimi insanlar vardır doğuştan kokar kimi insanlar vardır doğuştan sokar.*