Bugün üzgünüm sözlük. Canım sıkkın. Bir hayalim vardı. Yılmadan çalıştım çabaladım günlerce gecelerce. Ve başardım. inanabiliyor musun sözlük? Çok da zor birşeydi imkansıza yakın birşeydi ve ben başardım.
Sonra oh dedim tamam dedim.
Sonunda oldu dedim.
Ama olmamış. Gene beğendirtemedim kendimi. Zaten bu senin görevindi dediler. Ne var yani dediler.
Canım sıkkın sözlük. Gözüm falan doldu. Yıldızlara baktım. Tüm hevesim kaçtı.
Kötü bir sabah, kötü bir gün. Evde durursam akşama bunalıma gireceğim türden. 1 haftadır herhangi bir etkinlikte bulunmadım sadece akşam yürüyüşü. Bugün de evdeyim. Ders çalışabilirim bir film izleyebilirim. Canım sıkılırsa yine duş alırım. Bu aralar çirkin besleniyorum belki gaza gelip evde spor yaparım diye mat sipariş ettim bugün gelirse spor yaparım. Bir de dolapta tiramisu var. Ben onu yemeden nasıl duracağım sözlük. Tuvale birkaç şey çizebilirim. Mutsuz olduğumda ortaya kötü şeyler çıkıyor ve ben beceremediğimden her seferinde tuvali birbirine katıyorum sonra üzülüp siyaha boyayıp üstüne tekrar yapıyorum. Böylece Kafa dağıtıcılığından çok sinir bozucu bir etkinlik haline geliyor.
bugün sultanahmet ve çevresini gezdim. gördüğümü şey birçok dükkanın kepenkleri kapatmış olması. beyazıt’ta bulunan canım kaliteli balıkçımız da dükkanı kapatmış. bugün sultanahmet kendine yakışmayan insanlarla doluydu. ilk defa sarılıp, el ele dolandığım ve basit bir öğücük kondurduğum için kötü hissettim çünkü benzer yobaz ideolojideki insanlar ayıplayan gözlerle bakıyorlardı. çarşı’da mehmet efendi kahvecisinin karşısında bulunan sefa baklavacısı suriyeli işci doldurmuş. ne konuşmayı biliyorlar ne müşteri ağırlamayı. garsona burası devredildi mi diye sorduk. çocuk devretmek ne demek diye soruyor. yazık böyle tarihi değerleri üç kuruş para ve oy için mahvettiniz.
"Nedense dolunaylar da yokluğunu yok ediyor
Ay geceyi içimi çırılçıplak bırakıyor
Yolun sonunda anladım özlemek en büyük günah
Kayıp giden yıldızlar yapamadığımı yapıyor.
Bugün toprağındaki çiçekleri kokladım
Bugün başucunda cesaretimi topladım
Bugün geride kalanlara özür diledim
Seni yaşamak istedim, öldüm bugün..."
Bırakmadin beni ilgilendin benimle
Hep yumuşacık konuşuyorsun ya bir de
Hep yardım eden o elin
Fena alışıyorum
Çok fena alışıyorum sana
Ne yapacağım sonra aramızdaki bağ içinde bulunduğumuz mekan değisince
Hiç bir zaman gelmeyeceksin bana biliyorum.
Hala daha çaba sarfetmem
Görmemek için unutmak için
Doğru mudur?
içimdeki çoğu mutluluğu umudumu sende bırakmışım; kalmamış sanki içimde tekrardan yaşayabileceğim hayatım için
Her şeyin en masumu en tazesi sende kalmış; bozulup bir kenara atılmış.
Ama anlamadığım şey hala daha ki
Eskiden beri var olan; ( dün aklıma düştün bugün seni gördüm.
Neden neden peki;uzun zamandır yokken sen hayatımda dün seni düşündüm diye görmem?
feleğin bu oyunu bana yıllardır bıkmadan usanmadan oynaması bitmeyecek mi?
Bugün..
On dakika..
Hatta belki de onca zamandır hiç yaşamıyordum da bugün on dk nefes alıp hayatı tattım yeniden..
Sonra o nefesin ferahlığı birazcık daha sürdü..
Sora yine öldüm.
On dakika..
Günün son on dakikası..
Ravi inciöz ün söylediği sarkidir. Hem hafif hem derin hem sevimli hem acılı geliyor bana bu şarkı. Radyoda çaldı iki dakika da ruhumu karıştırdı gitti.
Dudaklarin nerede opemem ki bugun
Eger bir başkası dokunduysa onlara
Azrail buyursun olebilirim bugun