lucky strike'ımı ve iphone'umu nişantaşı kırıntı'da masanın üstüne koyup cafe latte'mi yudumlarken farid farjad'ı ne kadar sevdiğimden bahsettim elit mi elit arkadaşlarıma.
klasik müzik dinleyerek saatlerce yabancı dillerde kitaplar okudum. ardından nişantaşında bir jazzbar a girdim orda 1-2 saat boyunca müzik dinledim. eve döndüm. evde acıktığımda nutella yedim.
not: evet hepsini bu saate kadar yaptım.
haberleri radikal gazetesinin internet sitesinden okumaya başladım. sahurda '' baked beans'' yiyecektim. fakat peynirli yufkayı görünce dayanamadım. tüm entelliğim gitti.
bir cümlenin içinde 8 kere konsensüs , 7 kere argüman , 6 kere olgu, 5 kere spesifik, 4 kere popülist, 3 kere mantalite , 2 kere konjonktür ve sadece bir kere minimal kullandım. ortaya çıkan kavram karmaşası sıcağın etkisiyle karşındaki zatı muhteremin beynini sulandırdı. ha bir de oğuz atay 'ın tutanamayanlar 'ından bahsettim. arada kubrick , bağımsız bir sinemacı mıdır muhabbetine de girdik tam oldu. konsensüs sağlandı. uzlaşı değil lennn, konsensüs!