yeni ölen insanın başında sanrıları hareketlendirecek maddelerle tibet kutsal metinleri okumaya başlarlarmış. insan ruhuna, hemen fiziksel bedenin ölümünden sonra deneyimlendiği söylenen varoluş halinde, bardo dünyasında (Bardo Thödol) nasıl yolculuk yapılacağını öğretmekmiş amaç..
sanrısal yolcunun tüm kontrolü bu yolculuk boyunca ona yüksek sesle okumak için uygun kıtaları seçen güvenilir bir rehbere bırakarak, egosunun 'ölmesine' izin vermesi gerekiyormuş. Teoride, buna maruz olan kişi bu deneyimden, yeni ve daimi olan daha yüksek bir bilinçlilik, bir tür Anında Aydınlanma halinde 'yeniden doğarak' çıkıyormuş.
modern bireyin ölüm paradoksunu endişe ve kaygısına, budist rehberler eşliğinde bir çözüm olarak bakıldığında mantıklı gibi dursa da sanrılaştığın o dakikalardan sonra "öze" dönüş çok sakat olabilir.
kısaca farklı bakış açılarına göre din veya felsefe olarak tanımlanan budizm, hayattaki acı, ızdırap ve tatminsizliğin kaynaklarını açıklamak ve bunları gidermenin yollarını göstermektir. yine biri çıkıp bana yanlış biliyorsun kaldır şu entry'ni demez umarım *
buddha bir peygamberdi. isa ibraniler içindeki merhametsiz ve gösterişçi adamlarla savaştı, buddha da gösterişçi ve merhametsiz hindu din adamlarıyla savaştı. buddha da isa gibi bir peygamberdir. isa ve buddha aynı tür toplumlara gelmiş aynı tarz şeyleri savunmuş ama inkar ve tahrif edilmiştir. Budizm'in ahir zaman anlatılarında geçen maitreya isimli son mehdi hz. muhammet'dir.
onlarca erkek dağın başında tapınakta yaşayın. bütün gün tapınakta birbirinizi bircümle bütün gece tapınakta birbirinizi bircümle sonra da dün gece beni aydınlatan kim acaba*, ben etkilenmiyorum kadınlardan. etkilenme zaten.
Budizm inancında saçın kazınması, Buda’nın baskıcı saray hayatını reddedip, tepki olarak saçını kesmesiyle başladı. Budizm’de azalan saçlar, çoğalan irade; kazınan saçlar ise kazınan dünyevi istekler demek.