- atatürk'ü mü kurtarırsın muhammet'i mi?
+ bu ülkeyi peygamber değil atatürk kurtardı!
- yürü be!
+ benle birlikte, bir ki ha bir ki üç dört.
- her!!!
+ şey!!!
- vatan!!!
+ için!!!
- bunu korgeneral olarak atayın.
sonuna '.. tmam mığğğ' ekleyip işaret parmağıyla hedefin göğsünü delercesine yapılan bir hareket bu sözü daha etkili kılacak, ama iki bite indirgemecilerin dışında kimseyi olduğundan daha büyük bir olaymış gibi etkilemeyecektir.
bu yüzden denize atatürk düştüğünde sende önce onu kurtaracaksın diye devam eder. böyle bir cümleyi kurmak için ilkokul 3 seviyesinde zekaya sahip olmak yeterli ve geçerli sebeptir. sonuna da behey dürzü eklendiğinde, ooo yeme de yanında yat.
Yanlış bir önerme ve kıyaslamadır. hiç bir devlet bir tek kişiyle kurulmaz, kurtarılmaz, yönetilmez vs.vs... ister dini ister milli bir lider olsun tarihte liderler her zaman önemlidir ancak birinin önemi diğerini gölgede bırakmaz. Bir padişah sadece peygamberin övgüsüne layık olmak için koca istanbulu alıyorsa bunu ona yaptıranda inancı ise saygı duymak gerekir. vel hasıl-ı kelam bunu söyleyenin zeka yaşından şüphe duyulması gerekir.
ayrıca; peygamber bile olsa onu ilahlaştırmak doğru değildir. Atatürk büyük bir liderdir konutandır ama herşeyi o yapmamıştır inançlı türk milleti yapmıştır vesselam.
aksinin zaten iddia edilemeyeceği önerme.. karşılaştırma yapmak tabiki yanlıştır ki burada öyle bir durum da söz konusu değil, evet atatürk ve silah arkadaşları kurtardı, bu millet kurtardı ülkeyi..
kendini peygamberin vekili ilan edenler de istanbul daydı, fetva verdiriyorlardı direnmeyin diye..
peygamber efendimiz ve evliyaullah 'ı gücendiren keferenin övüntüsüdür.
çok duygusal takılmak istemem ama o koca mermiyi kaldıran atatürk değildi, aynı biçimde koca koca topları tepelerin ardına döndüren de atatürk değildi. atatürk evliyaullah 'ın yardımı ile beklediği sırtlarda ilham ile ehl i salibe 'yi bozguna uğratan hilafetin askerlerine imzalı terhisini vermiştir. her şey belgeleriyle ortadadır. bilinen birçok gerçek vardır.
best sellerci piyonlar piyonu turgut özakman 'ın bu uğurda nasıl kullanıldığını gördük. ama peygamberin ahdı var ya, iki yakamız bir araya gelmeyecek!
geniş düşünmek lazım şöyle ki.
Haşa sevgili peygamberimiz olmasaydı haşa islamiyet olmayacaktı. Osmanlı devletinin en birinci politikası nedir? Gaza ve cihad. Bunlar nedir? islamiyet ile ilgili kavramlar. O vakit Osmanlı devleti haşa Müslüman bir devlet olmasaydı Rumeliye belki geçmeyecekti ve M.Kemalin aile kütüğü kim bilir neye mübakil olacaktı. Hadi osmanlı gaza geldi rumeliyi aldı diyelim, hristiyan yada başka bir dine mensup olunacaktı bu sefer tarih gördüğümüzden daha farklı bir şekil alacaktı.
Daha doğrusu başka bir şekilde özetlersek
biri peygamber biri devlet adamı bu şekilde kıyaslanma bile son derece yanlıştır. *
edit; bu böyle kardeşim. zoruna gidenlere diyorum bu böyle. m.kemal bir kul hz.muhammed bir peygamber dir. siz kimsiniz ki kıyaslama yapıyorsunuz.
bu ülkeyi kurtaran halkın kendisidir. atatürk onları sadece ateşleyecek cesareti göstermiş ve onlara takip edecekleri iyi bir yol yaratmıştır. bunun yanında, tarihi olaylar kendi tarih çerçevesinde incelenmelidir. peygamber ve atatürk'ü karşılaştırmak bu hususta çok yanlıştır. çünkü bu sonu olmayan bir kavganın başlangıcı demektir. what if'cilik oynamak somut yanıtlar bulmak için seçilebilecek en kötü yoldur. ha ülkeyi bu hale getiren nedir? ne islamiyettir ne peygamberdir.
biz bugün ;
- geceleri sokakta gezemiyorsak...
- başka insanların belirlediği sınırlar için savaşıyorsak...
- hastalıktan, savaştan , açlıktan milyonlar kırılıyorsa...
- işlerimizi yaptırmak için insanların saygı duyduğu isimleri kullanıyorsak...
- ilgi çekmek uğruna olmadığımız birinin kılığına bürünüyorsak...
- hayatımızı başkaları ne der diye yaşıyorsak...
- ne yaptın diyenlere geçmişi işaret edip ellerimizi şimdiyi yapmak için kullanmıyorsak...
- insanları cahil bırakıp suçu dine atıyorsak...
- otorite sahipleri kendilerini halktan soyutlayabilecek kadar vurdumduymaz olabiliyorsa, buna izin verebiliyorsak,
ve biz: tüm bunlara rağmen damarlarımızdaki bağnazlığı hala söküp atamıyorsak bu bizim eşekliğimizdir. ne 1400 yıl önce yaşamış bir insanındır suç, ne de o insanın sözlerine kulak verenlerin.
Analiz: Cümle her ne kadar doğru olsa da arkasında yatan düşünce anlaşılmaktadır. Fakat bu gibi tırt(ne demekse) kelimelere verecek cevap ne yazık ki yoktur. Bu yüzden başlığı açan yazarımsıya ayar verdiğini zanneden bazı yazarlar aslında komik duruma düşmektedirler. Bu sebepten dolayıdır ki ayar vermeye çalışmak yerine konuya katkıda bulunsanız daha iyi. (#5439354)
Peygamber ve Atatürk farklı çağlarda hatta farklı bin yıllarda yaşamış iki büyük zattır. bu kişilerin alanları farklı kulvarda olmakla ziyade ikisi de toplumlara ilham kaynağı olmuştur ve hatta olmakla da yükümlüdür. Peygamber kişinin kendisini kurtaracağını söylemiştir ve onun kendisini kurtarmak için iyi bir hayat yaşamasını tavsiye etmiştir. Oysa ki atatürk ne bir filozoftu ne de bir peygamber. O bir devlet adamı ve askerdi. Ülkesi için elinden geleni yaptı. Her insan biliyor ki din devlet kurtarmaz. Peygamberin ve Atatürkün de vurguladığı gibi her şey emektir. Bu durumda bu saçma argüman çocukçadır ve başlığı açansa çocuktur.
Kuruluş efsanelerine karşı çıkarken bir başka efsaneye kurban gitmenin resmi tarihteki öğretisidir. Peygamber safhında yer alanların ki bunlara islamcı/ikinci cumhuriyetçi diyorlar, ortaya attıkları büyük türkiye projesi(pan-islamizm ve pan-türkizm)ta enver paşa, talat ve cemal paşa zamanında ingilizlerce, bolşeviklerce başarısızlığa mahkum edildi. Diğer taraftan kemalizm adı altında misak-i milli sınırları ile çizilmiş türkiye devletinin kurucuları hiç de resmi tarih kitaplarında yazıldığı gibi bilinçli ve inatçı bir yöntemle bu işi başarmış değillerdir. Kurtuluş savaşı yıllarında ne olup bittiğinin farkında bile olmayan isyancılarımız öyle ki bir ara manda'yı iyi bir şey olarak kabul dahi etmişlerdir. Rusya'dan kaçan yahudilerin filistin'e yerleştirilmesi için ingilizlerle işbirliği bile yapmışlar, yetmemiş enver paşa sırf ingilizlere olan kininden dolayı kalkıp kafkasların bolşevikleştirilmesi sürecine destek bile olmuştur. Avrupalı emperyalistler ingilizler ve fransızlar, anadolu, kafkas ve orta doğu topraklarını sovyet bolşevizmine karşı her daim tampon bölgeler olarak kullanmak adına kullanmışlardır. Aynı şekilde bolşevikler de. Bu şartlar altında gerek berlin konferasında " ermenistan " devletinin kurulması planları, gerekse kurutuluş savaşı yıllarında yunanlara verilen desteğin geri çekilmesi, gerekse kürtlerin hamidiye alaylarında ermenilere karşı kullanılması coğrafyada değişen emperyalist politikaların neticesinde karmakarışık bir hal almıştır. Balfour Deklarasyonuna kadar Türkiye'nin bölgedeki rolü emperyalist devletlerce kesin olarak belirlenememiştir. Ve akabinde 1947'lerde ülkemize yağan marshall yardımları ile aslında ülkemizin ingilizler ve amerikalılar tarafından sovyetlere karşı bir tampon bölge olarak kurulmasına izin verildiği acı da olsa bizlere gösterilmiştir. Aynı zamanda bir başka tampon devlet yahudi devletinin de ilanı ile orta doğu'dan ingilizler yavaş yavaş çekilebilme imkanı bulmuşlardır.
bu ülkeyi ne atatürk ne de peygamber kurtardı. bu ülkeyi bu ülkenin yıllarca acı çekmiş çocukları kurtardı. kurtarılma kurtarma özgürce yaşama isteği arzusu olan ve böyle bir ihtiyaç içine girmiş insanlar kurtardı. o insanların umrunda olmsaydı özgür olmak; yeter artık demek, kimse kurtaramazdı zaten. o insanların arasında da türk kürt ermni arap sosyalist komunist milliyetçi ateist hristiyan müslüman hepsi vardı. yok olan hayatları yerine yenisini kurdular. akıllı olun lan azıcık.
