niye oğlu gemiciğini babasının sırtına mı yüklemiş şeklinde kontra bir soru sorulmasına neden olacak cümledir. her ağırlığın bir götürüsü vardır. o ağırlığa can kurban.
sen geçerken sahilden sessizce
gemiler kalkar o limandan gizlice.
türkiye'de with great power ayrıca comes oğla bir gemi, kendine beleş tatiller, oğulları askere yollamama hakkı, yakınların eşlerini özel hastane sahibi yapma, yakınların şirketlerinin rakiplerini iflasa zorlama, yakınlara şirket kurma...
sayın başbakanın yükü ağırdır doğrudur lakin sayın başbakan bütün avrupa ülkelerini en az 10 ar defa gezmesine rağmen hiç bir türki cumhuriyete uğramamış olması gariptir. doğalgazı nerdeyse bedavaya aldığımız azerbaycan bayrakları ile stada sokmaması ise daha bir gariptir. kısacası sayın başbakanın bu yükü taşıma şekli komple gariptir...
rekor bütçe açıkları var. hani yüzde 400 olan. sahiden büyük bir yük.
zaten bu yüzden bu kadar cahil sürüsü var diye bu yükü hemen halkın sırtına ittirdi.
ne yaptı zam yaptı, vergilere bindirme yaptı.
ekonomi bok gibi. işsizlik aldı başını gidiyor. iş/dış borç rekor düzeyde.
say say bitmez.
sırtında gerçekten çok büuük bir yük var.
bu yükü zaten hemen gazetecilere kakaladı tayyip.
neymiş yazarlar yazı yazıyormuş, eleştiriyormuş, ekonomi ondan bozuluyormuş.
kıyamam kendisine yahu.
o kadar yük var ki, bu yükleri taşımak için gemicik aldı.
hatta arada geceliği 7600 euroluk otellerde keyif yapar.
yani 25-30 tane bir ayılık asgari ücret kadar bir para ile yükünü atmaya çalışıyor.
ayrıca vahim bir cehalet var.
hala akp zihniyetini yol ile, tünel ile savunan, asfalt yollar ile savunan bir zihniyet var.
iyi aferim size.
sabah kahvaltıda tünel yersiniz, akşam yemekte ise asfalt yersiniz.
arada civatalarınızı sıkın ki su kaçırmayın.
olması gereken durumdur , normaldir.
yapılacak bir yanlışta 70 milyon insanın vebalinide yüklenmiş olmak, kolay bir durum değildir.lakin gülü seven dikenine katlanır.