Ilgisini çekemeyen saçma sapan derslere muhattap olup sıkılan çocuk için söylenen ön yargı cümlesi.
Işte o çocuğun geleceği artık yok, ne okudu ne de okumasa yapabileceği şeyleri yapabildi.
Şimdi metrobüsle işe gidip asgari ücretle çalışıyordur muhtemelen.
çoğunlukla küçük yaşlarda okul gibi insana soğuk gelen bir kurumun isli atmosferine alışamayan ve sistemin gidişatına ayak uydurmakta güçlük çeken hayalperest çocuklara söylenen analitik komşu tespitidir.
1. aile eşrafından art niyetli kişilerin söylediği söz.
ben küçükken dedemin babama bu sözü söylediğini çok net hatırlıyorum. ben elimde tornavida elektronik bir saati söküp takarken 'bu çocuk okumaz. böyle şeylere çok meraklı, sen bunu tamirciye çırak ver bari iş öğrensin' demişti. bir insanın dedesinin, amcasının, babaannesinin kendilerine düşman olduğunu bilmesi çok zordur ama bunu yaşayanlar var. kazandığım hiçbir sınavda bir kez 'hayırlı olsun' dememişlerdir.
2. uludağsözlük yazarı. on numara adamdır. (#4373616).
çok bi bildiklerini sanan komşu teyzelerin çoğunlukla kendi çocuklarından azcık hareketli bebeler için ettiği laflardır. sanane ya sanki sen okutuyon , ekmeğini suyunu sen mi veriyon, şişman teyze, çirkin komşu, pis. ama çoğunlukla haklı çıkarlar. okumayınca okumuyo işte.
günümüzün pek çok türk aile büyüğünün x çocuk yaptıktan sonra eğitim masraflarından kurtulmak için bunları sıraya dizip tiplerine bakarak pirinçten taş ayıklar gibi söylediği laf.
cümleyi karneyi aldığın günle görürsün gibi ya da sanayiye vereceğim seni göreceksin anyayı konya'yı diyerek daha korkutucu olmayı başabiren annenin lafıdır. ayrıca dördüncü nesil yazar.
tarih bilgisi karşısında saygıyla eğildiğim, "bu çocuk ne okumazı beni de cebinden çıkardı." dediğim, gerçekten akıllı bir yazar. kendisi hünkardır. kolay beğenmez. kara mizah yönüyle ve donanımıyla gayet hoş sohbet olan sevimli kişiliktir. *. * bu arada hoşbuldum da diyim de ayıp olmasın. *
ilkokulda tahtaya kalktığında öğretmenin yüzüne tebeşir tozu üfleyen, tuvalette işini gören arkadaşını avucuna doldurduğu suyla ıslatan çocuklar için yapılan standart öngörü cümlesini nick olarak almış, ders çalışmaktan beyni süngere dönmüş bünyemi gülümseten bir yazar.
bir öğretmenin söyleyebileceği en talihsiz öngörüdür.
talihsizliği bunun edison ve benzerleri için de söylenmiş olmasındandır.
öngörü oluşu bazı durumlarda kendini gerçekleştiren kehanete dönüşmesindendir.
nickini görüp birkaç saniye sonra gülümsediğim, tebrik ettiğim yazar.
birde bu durumun şu versiyonu vardır: 'bu çocuk okuma diyorduk bak nelrelere geldi' şeklinde, buda genelde yaşlıların gençlere belirli başarısızlıklardan sonra söylediği moral cümlesidir.
yalan olmasın, bizim bir akraba vardı, dedem anlatır arada, adam ilkokulda tembelmiş harbi harbi hatta babası gelip dedeme oğlunu şikayet edermiş sonra bizim çocuk itü'den fizik mühendisi mi ne olmuş... ya ya yaaaa.
(bkz: yemin etmek istemek)
plan adamıdır, "zvezdalski turkiş'in" ustasıdır, kesif bir sabotajcıdır, kitap araklamakta üstüne olmayandır, sünger gibi bira içmeyi destur edinendir, pota altında hırs yapandır, sahanın zencisidir aman sinirlenip o bakışlarını atmasındır, spor'u beşiktaş'ı için sevendir, işi bilip işe gitmeyendir son olarak kaji kakvo stava'dır*...