soba üstünde kestaneyi bilmektir, hiç bir yemek soğuk gelmez sofraya, çamaşırların 1 saatte kurumasıdır, kardanadam yapmaktan gelindiğinde uyuşuk ellerini sobaya değirmeden ısıtmaya çalışmaktır.
ayıp mı gunah mı yiğidim, mis gibi de ısınıyoruz. zengin olup ta evin dört bir yanına yayılan ısı birbirinize kenetlenmenizi ne derece sağlıyor asıl bunu tartışma konusu yapabiliriz. biz ise bir odada toplanmış birbirimizi ne kadar sevdiğimizi söliyebiliyoruz, uzun vakitler harcıyoruz.
burada kömür yakılması yasak olduğundan ve küçük çocuklarımız olduğundan 3 ton odun alıp bodrum'un soğuğuna katlanacağız. kestane de yapacağız üstünde oh mis.
"bu zamanda hala alaturka tuvalet kullanmak.
bu zamanda hala masa üstü pc kullanmak.
bu zamanda hala takoz cep telefonu kullanmak" gibi versiyonları olan harfler bütünü.
(bkz: )uludağ görünümlü incici yazar. bu başlığı incide aç zengin... hiç bir ısınma yöntemi soba kadar güzel olamazdı. aa şimdi bi ses duydum pıt pıt pıt ediyo. sanırım kestanler patladı hemen alayım.
sobadan yayılan ısının tadını diğer ısınma araçlarında bulamamaktır. keşke rahatımıza bu kadar düşkün olmasakta soba zevkini yaşamaya devam edebilsek diye düşünmekteyim.
karda yağmurda çıkıp kömürlükten kömür almak dışında her yönüyle asrın icadı denebilir...
eski eşya,yırtık ayakkabı,balık iskeleti,eski gazete-kağıt atıkları vs. giblerin içine atılıp yakılması suretiyle öğütücü vazifeside yapabiliyor...
kaloriferin ılıklığını kömür sobasının sıcaklığına tercih edenlerin doğalgaz yerine tercih edebileceği olgudur. üstelik kestane kalorifer üzerinde pişmiyor,yaşasın sıcak kömür sobası.