değişim kadar insanı korkutan ve bir o kadar da cesaret veren başka bir kavram daha yok. o belirsizliğin verdiği korkunun yanında, her şeyin sonunda n'olacağının sizin kararlarınıza bağlı olmasının verdiği özgürlük hissinden bahsediyorum.
hayat eğer bir lunapark olsaydı, değişim bu lunaparkın roller coasterı olurdu.
Sen kimsin ulan onur.sen nasil benim kankami yok heyecanim kayboldu diye terk edersin . kabalasiyorum ama ulan bu kiz terk edilir mi bu kiz senin omru hayatin boyunca karsilasabilecegin en iyi kiz belkide .iyi bi anne iyi bi es.yani illa ki kizin kendini ellletmesi mi lazim. Illaki kiz opusucek bilmem ne yapacakda heyecanli mi olacak.bi de kizin guven duygusunu yerle bir ediyosun sezen aksuya mahkum ediyosun. Ama var ya sen zaten haketmiyodun benim kankami.b.k seni.
Öhhööm.
Hayatımdaki tek heyecan, perşembe günü resmi tatil yapacak olmam. inanabiliyor musunuz?
zaten geçenlerde gittiğim fotokopici de, dedem yaşında adamdı bana abla dedi. yahu gencecik bir ay çiçeğiyim ben.
o kadar yaşlı hissediyorum ki, nereden baksan bir 75 yaşında var benim ruhum.
her yere yetişmeye çalışmaktan, kafama göre uçup kaçamadığım hayattan yoruldum. yordunuz ulan beni yeter be.
herkes farkında mıdır bunun? öyle kafamıza göre nefes alma hakkımız yok bizim. 09:00'da iş başı.
bu kadar sömürdükleri gençliğin bu düşüş hali ne olacak hiç düşünmüyor mu bu patron sınıfı falan? düşünmesi lazım çünkü.
ah pardon, happy hour yapıyorlardı! doğru!
ay, çok günahlarını aldım şimdi.
of, yine döküldü taç yapraklarım. köklerimi kurtarabilsem bari.
ben buraya neden yazdım? nasıl yazdım? ne kadar yazdım? hangi zamanda yazdım ? kaç satır yazdım ? kime yazdım ? bunların hiç bir önemi yok. sadece yazmak istedim ve yazdım.
Bir bedeni kabullenememe bir tür kaçış.bir yudum,bir nefes.denizlerin taşlarla buluştuğu an kadar sakin olmayı kendine yedirememe hali. ne zaman böyle oldum ne kadar devam edecek, rotasız devam ettikçe sınır ihlaline yaklaşmak korkusu.kimin sınırı, kimin rotası, eminsiz ve bu yollar ciddi ciddi tekinsiz.
Arkadaşlar beni bilirsiniz
Reis'i Cumhurumuzun Yerli-Milli iklisini kuru fasülye pilav ikilisi kadar içimde özümsemiş bir insanım
Sırf NatGeo'da Mega Fabrikalar belgeselinde Vestel'i izlediğimde gidip tüm beyaz eşyamı vestel almış biriyim.
Aynı kafayla gittim KAAN N1 Telefon aldım Yerli-Milli kafası ve Tabii Refik Ertosun Kardeşimin de gazıynan
Ben ki 1998 yılından beri Telefon kullanıyorum. La ilk kez bu kadar kofti makine kullandım.
Yok arkadaş ver parayı en iyisini al !
Memleketi sen mi kurtaracan !