Sevgili hiç sahip olamadığım laptobum:
Çok gözledim yollarını, hala da gözlüyorum. Hep yatağımda yatarken facebook'a girmeyi, sözlüğe yazmayı hayal ettim. Mause yerine o dokunmatik alanı kullanmayı istedim. Twitter'da "off şarjım bitiyor :s" yazmayı çok istedim. Olmadı laptobum, olmadı. Yollarını gözlüyorum c'anım laptobum.
sen benim kadim dostum. 3 yıl önce başlayan arkadaşlığımızda beni asla yalnız bırakmadın. gurbet ellerde bir başıma okurken yalnız gecelerimin misafiri oldun. kah ağladık seninle kah güldük.birbirimizden başka hiç kimseye ihtiyacımız olmadı. ne sevgilinle buluşacağın için sattın beni, ne vizen ne finallerin vardı. günlerce ezdim seni, saatlerce oyun oynadım, en pis sitelere virüs programı olmadan girdim, saatlerce proje çizdim. bir kere bile of demedin. ne yapsam hakkını ödeyemem biliyorum. asla senin bana olduğun kadar iyi bir dost olamam. ama şunu unutma senden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğim. ne tablet bilgisayarım olacak nede akıllı telefonlarım. neyse hacı durup dururken duygusala bağladım. görüşürük gendine eyi bak.
her türlü kahrımı çektin, her türlü sevincime ortak oldun. yeri gelince rakı sofrasına beraber oturduğum dost yeri gelince keyfimi yerine getiren sevgili. herşeyimsin sevgili laptop.
hiçbir netbook'a ve hatta ipad'e seni değişmem cınımss, ne sesin çıkıyor ne ısınıyorsun 3 yıldır taş gibisin. hakikaten taş gibisin ama. keşke biraz daha hafif olaydın :/
şu an senden, senin ile ilgili bir şeyler yazıyorum. baştan anlaşalım kırılmaca, bozulmaca yok. bazen anlamlandıramadığım triplerdesin bir kasılmalar, bir donmalar felan hiç yakışmıyor senin gibi laptob'a. ama her şeye rağmen değerlimsin.
chrome denedim kabullenmedin, firefox da kasıntı yaptın, opera da trip attın, beni explorera mahkum bıraktın. oysa ben senin bir dediğini 2 etmemiştim emektar bilgisayarım.
laptobum; bugüne kadar sana çok iyi baktığımı söyleyemem. Yeri geldi klavyene hayvan gibi bastım, yeri geldi ekranı çok sert kapattım, bazen kızdım yatağa fırlattım (sanma ki kıyamadığımdan yere fırlatmadım sadece paraya kıyamadım), zaman zaman üzerine bişiler döktüm, tuş aralarına küller kaçırdım, sabaha kadar fişe takılı unuttum, türlü sitelerden virüs bulaştırdım, senin ne kadar ısınacağını hesap etmeden saatlerce oyun oynadım... kabul ediyorum suçluyum. ama cezam bu mu olmalıydı?
touchpad ın bozuldu seni terk etmedim, ekranında boydan boya pixel öldü, senden vazgeçmedim, bataryanın cell leri teker teker yitip gitti yine bırakmadım seni. sor neden diye sor. param mı ak !?!
ismi de var ise konuşulur bile. mesela benimkinin adı haki hakiciğim canım benim böyle bir garip hal içerisindesin beni benden alıyor kapanıyorsun. bu kadar ısınıp kendi kendini mahfetmeye ne gerek var ha söyle canım benim. ardından daha sert tepkilerin geldiğini de oluyor tabi fazla fazla.