hani sen bana dışarı çıkarken "oğlum, paran yoktur şimdi senin, al bakalım" derdin de cebinden para çıkartıp elime tutuştururdun ya, keh keh gülerken. onu çok özledim ben. bir de çok önemli bir sorunum olduğunda, seni arardım çözerdin ya, onu da özledim ben. güçlü olmak kolay değilmiş, bir de onu anladım. sen iyi başarmışsın yıllarca, bakalım ben de becerebilecek miyim.
evleniyorum baba. ve kendi başıma yapıyorum. cebinden beş kuruş harcamayacağını biliyorum. demiyeceksin, "al oğlum bir beyaz eşyanı da ben alayım". demezsin, yapında yok çünkü. demezsin, çünkü yanındaki kadın öz annem değil.
belki topallarım. belki yüküm ağırdır benim. düğün günüm, zafer günüm olacak benim baba. o gururu ben yaşayacağım! ben, sana o hakkın olabilecek gururu yaşatmayacağım baba. elinde imkanın olmasaydı bu cümleleri kurmazdım sana. imkanın varken yardım etmedin. senelerdir o evden ayrı yaşayan evladın için ne yaptın baba? kaç kez merak edip aradın? kaç kez gece yatağa kafanı koyduğunda aklına geldim?
sen, yanındaki karıyla mesut ol. ben evlatlık görevimi yerine getirip sana davetiyeni yollarım.
tanıdığım insanlar arasına en büyük şerefsiz olarak adını kazıdım. bir köpek bile yavrusunu bırakıp gitmezken, sen bir köpek kadar olamadın. bizi kanatların altına alman koruman lazımken, sen tam tersini yaptın. o yetmezmiş gibi abimin hayatını siktin, ablamı okulundan ettin geleceğiyle oynadın, kendimi söylemiyorum bile en büyük kazığı bana attın çünkü. allah senden razı olsun baba, siktir oldun gittin de artık evime girerken "selamün aleyküm" "ben geldim" diyebiliyorum kendimi belli edebiliyorum, korkup bir yerlere saklanmıyorum ve en iyisi artık yüzümü asmıyorum evde . para için de yoksulluk çektiren, okula göndermemek için bin bir türlü bahane uyduran lanet olasıca sen yoksun artık. çocuklarını dilendiren babalar bile senden daha şereflidir. sen bildiğin katıksız...... neyse. iyi ki gittin baba. gittinde insan gibi yaşamanın ne olduğunu anladık. allah senden razı olsun.
seni affetmeyecek 3 evlat ve bir kadın bıraktın arkanda. arkanda derken arkandan bakıp durmuyoruz ha yalnış anlama. haberini aldım geçen gün amcaoğlundan hastaymışsın. içim bir gram burkulduysa en adi şerefsizim, yalnız gözümden bir damla yaş süzüldü oda senin için değil şu siktiğimin kaderi bir bize gülmedi be baba.
ne zaman gelir insanın aklına çok sevdiği
can bedenden çıktı an mı?
peki ne zaman eskiyeceksin bende
hayallerimdeki o eşsiz adam söyle
aklıma gem vursam bile duygularım
esaretinden kurtulabilecek mi?
küçük bir kız çocuğuydum aklı sadece oyunda olan
sevmeyi bile bilmezdim
düşerdim hep kaldıran sen olurdun
iste o zamanlar bile beni kalpten çıkarsızca
seven ilk erkektin ilk aşkımdın
kalbimin kapılarını ilk sana açtım
ve büyüdüm
okula başladım öğrettikleri ilk kelime sevgiydi
oysa sen bana onu yıllar önce aşılamıştın
sevginle büyüdüm aşkınla öğrendim
sen öyle yüce bir insansın ki kalbimde
toz konduramam asla suretine
tek bir laf ettirmem kimseye
var oluş nedenim sevgimi yolluyorum şimdi
kalbine
şimdi senden bir ricam olacak
bana bir masal anlat
icinde çocukluğum olsun
benden her bir parçayı kat içine
sadece sana ve bana özel olsun
her anımı anlatsın acılarımı unuttursun
öyle bir masal olsun ki
babam sadece babam koksun
icime çekeyim kokunu her zerreme karış
tıpkı eski zamanlardaki gibi
yaşadığım bildiğim tek aşk
babam olsun senin gibi özlem koksun
öyle bir masal olsun ki babacığım
üzüntülerim heyecanlarım mutluluklarım
hepsi içinde sadece bize özel olsun
senli benli zamanlarda
mutluluğumuzu anlatan bir masal olsun
şuan olamasan da yanımda
ben hep seninleyim bunu asla unutma
her ne kadar gündüzleri suretinden uzak kalsam da
geceleri masallarınla renk kat rüyalarıma
ben seni bekleyeceğim yeter ki
bana bir masal anlat baba
ya bak. tamam on numara adamsın. karpuzun en iyisini seçiyorsun, evine bağlısın, televizyon kumandasını hiç itiraz etmeden veriyorsun falan. tamam çogüzel tamam arika. da! da! da! şu geceleri gelip daha yatmadın mı oğlum demene uyuz oluyorum baba ya. öküz kadar oldum ya. yani bildiğin öküz kadar adam oldum. ama yine de seviyorum lan seni. bir bildiğin vardır herhalde. bir gün ben ölürsem, sen keşke sabaha kadar bilgisayarın başında otursaydın da çıtımı çıkarmasaydım diyeceksin, sen ölürsen de ben diyeceğim ki, keşke beni akşam 8'de yatağıma soksaydın diye. işte bu günlerin kıymetini bilmek mi denir, ne denir bilmiyorum. iyi ki varsın işte. al al kumanda da senin olsun. ama o koltukta hep otur. sensiz olur mu lan dünya hiç.