anneye yazıldıktan sonra küsmemesi için babaya da yazılandır.
baba,
annemin kopyası olduğum için bu yüzden sana annemi hatırlattığım için beni görmek istemeyişini anlarım. ama bir yere kadar. şimdi evlisin ve 2 tane de çocuğun var. hala mı geçmedi? kaç yıl oldu hala mı baba? yüreğinde taş ocağı mı yatıyor? ya da ben çok mu sevimsiz bir evladım? öyle uzaktan para göndermeyle olmuyor babalık. ve bilmiyorsun dokunmuyorum tek kuruşuna. dağıtıyorum hayrına. uzaktan herkes herkesin babası olur. en azından maddi anlamda. yani senin yaptığın gibi. en güzel ve en kötü günlerimde yanımda olmadıktan sonra kafa kağıdında baba diye adın yazmış ne yazmamış ne... son olarak:
parçalandı sabır taşı,
gelsen de bir gelmesen de.
kurudu gözümün yaşı,
silsen de bir silmesen de.
seni çok özledim. çok erken gittin planlarımız vardı. ben şimdi hepsini gerçekleştirdim eminim benimle gurur duyuyorsun. ve seni gerçekten çok özledim.
her gece uyumadan önce "oğlum biz yatıyoruz sen de fazla oturma, yat" deme babacığım. hayır sen de çok iyi biliyorsun ki ben bugün de sabahlayacağım. nasıl bir umuttur sendeki, her gece her gece...*
iletişim kurmada sorun yaşıyorsun biliyorum ama sadece çakır keyif olduğun zamanlar '' seni seviyorum kızım'' dediğinin farkında mısın ? hadi gel şu cümleyi her güne çıkaralım.
"başka bir baba tahayyülümüz asla olmadığı için ikimiz de sana teşekkür ve minnet borçluyuz
bize tam da bir babanın olması gerektiği gibi bir baba olduğun için..
özgür ve hür yaradılışımız için.
hiçbir zaman kafamıza vurmadığın, sesimizi kesmediğin, canımıza okumadığın için,
gölgenle üzerimizde karanlık etmediğin için". *
senden adam olmaz, hangi baba çocuğunu 3 yaşında bırakıp gider hangi baba, elbet bir gün bir yerde karşılaşacağız senin suratına tüküreceğim, iki elim yakanda, öldüğünde mezarına toprak dahi atmayacağım bunu bil.
babam küçükken ben den su isterdi hep eve geldiğin de yemek yediğin de tv izlediğinde, henüz okula başlamadığım yıllar o su bardağı kocaman gelirdi bana babam bu kadar suyu nasıl içiyor derdim içimden ama dışımdan da hep isyan ederdim benden neden istiyorsun niye hep benden istiyorsun derdim... babam da senin suyunda kuş var oğlum derdi gülerek senin getirdiğin su daha lezzetli derdi.. yalan söyleme beni kandırma ne kuşu hani kuş yok bardakta kuş derdim.. çocuksu kandırılmaya sitem ederek.
yıllar geçti büyük koca adam oldum ama yıllar babamla aramıza mesafe koydu anlaşamıyorduk, sürekli tartışıyorduk, bu gece babamın sesi ile uyandım.. sabaha kadar uyumadım bekledim..
biraz önce odasına gittim su istedi benden.. 191 oyunda 100 kiloda bıyıklı adam yani ben çocuk gibi panikledim sürahiye koştum boştu panikle aceleyle su doldurdum, dolapta deli gibi bardak arıyorum babam için uygun bardak seçiyordum ama hepsi bardaktı hangi bardak babam uygun olabilirdi ki.. bir tane bardak seçtim sürahiden suyu doldurdum tam babama verecektim ki... bu su soğuk babam hasta ılık su vermeliyim dedim.. sıcak su ile soğuk suyu karıştırıp ılık bir bardak su yaptım ama geçen her salise geç kalma duygusunu yaşıyordu bana.
baba kalk suyunu iç dedim, elini uzattı kaldır beni dedi elini tuttum.. sıkıca bir an dona kaldım sadece elini tutuyordum kaldır beni dedi kendime geldim kaldırdım suyundan bir yudum aldı...
şimdi yatağında uzanıyor, bense odam da ne düşündüğümü bilmeden oturuyorum.
Baba tassaklarini yiyim senin be , sen calismasan abim de ben de nah okurduk sen de kahrindan olurdun. Bir de azalt sigarayi haci daha ihtiyac var sana .
her ne kadar bazı hareketlerine ifrit olsam da seviyorum la seni.
ama asıl olay şu ki senin sevmediğim hareketlerinin hepsini ben başkalarına yapıyorum.
Bu işte genlerin parmağı yoksa ben de bir şey bilmiyorum.
öptüm *
babamm, sevgilim, beni karşılıksız seven tek erkek....
sen neler atlatmadın be ey koca adam!! bir gözüm yoksa diğeri var, bir ayağım yoksa diğer ayağım var dedin yaşama bağlandın... bu dünyada hep kendinden birşeyler bıraktın. bu acıları da atlatırsın babam... bunlarda biter... neler bitmedi ki!!!
bizin sana destek olacağımıza sen bize destek oldun, senin canın yandığında biz ağladığımızda sen sanki başkasının canı yanıyormuş gibi teselli ettin. acını göstermedin, hep üzülmeyelim diye mutlu olmaya ve güçlü durmaya çalıştın...
sen nasıl bir insansın anlamadım ki! hiç mi canın yanmaz? hiç mi üzülmezsin be adam! allah sana verdiği sabrın 3 te 1 ini bize verseymiş keşke... yaşanmadan bilmez demiştin evet yaşamadan bilemeyiz ki ne cektiğini...
her zaman böyle ol, güçlü ol, dirayetli ol... bizi bırakma sakın!
kafanı bedeninden ayırıp yere koyduktan sonra, başsız bedenini vücudundaki tüm kanın boşalması için ayaklarından tavana asmak; en nihayetinde kanınla dolmuş odada çıplak ayakla tepine tepine dans etmek istiyorum.
sonra da eğilip kulağına şunları fısıldamak istiyorum: hadi bağır bana, adımı söyle, adımı söyle adımı söyle. adımı söylerek bağır, vur bana hadi.
--spoiler--
bugün seni öldürsem mi, cesedine tükürsem mi, kargaları gözlerinle beslesem mi, ya da vazgeçip yalnız üzülsem mi?
--spoiler--