araba alıyorum sana dedin ya, o an böyle yanağını ısırasım geldi. laubalilik sevmediğinden yapmadım. ama cansın, kralsın. annemi salla, seni hep daha çok sevdim zaten biliyorsun.*
Baba, iyi ki annemle evlenmişsin çünkü sanıyorum senin karakterinde, senin kadar gamsız biriyle evlenmiş olsaydın kötü yola düşerdim. Bir de seneye mezun olacağım senden bir gün bir kuruş istemedim üniversite okumaya başladığımdan beri ama keşke beni 4 yılda 4 kez aramış bir baba olmasan da daha çok arasan.
birbirimize hem çok yakın hem de bi o kadarda uzak olduğumuz adam.
sırtımız gibi.
aynı evde iki yabancı.
babasının suratına nefretle bakan bi evlat, evladının suratına bile bakmayan bi baba.
küçücük kız çocuğunun sırtına,
sopayla vurabilen bi baba.
sırtının kabarmasına neden olan, saatlerce ağlamasına sebebiyet veren bi baba.
o kadar istememe rağmen bisiklet almayan, aynı hafta abime bisiklet alan bi baba.
evet çok kötü davranmadın bana belki.
ama benden nefret ettiğini adımı söylerken bile anlayabiliyorum.
varlığımın, varlığımızın seni ne kadar huzursuz ettiğini biz yanına geldiğimizde televizyonu kapatmandan anlıyorum.
yanında durup da izlemeyelim diye kapatıyosun ya o televizyonu, her seferinde daha çok nefret ettiriyosun kendinden.
sevmiyorum seni.
sırf senin paranla başarmış olmamak için çalışmaya başlıcam. merak etme.
benim sayemde okuyosunuz diye sevinemiceksin.
2 sene sonra yüzünü bile görmicem.
hoş istesem şimdi de göremezsin ya, annemin hatrına işte.
eşinden başka bir kadına yan gözle bakmadığı için
ailesinin rızkını sağda solda aptalca hiç etmediği için
sert görünmeye çalışıp bunu hiç beceremediği için
ailesi için kendinden her türlü ödünü verdiği için
iyi bir eş , "mükemmel" bir baba olduğu için
dürüst ve dobra olduğu için
dik ve mert olduğu için
"adam olduğu" için
iyi ki varsın baba... örnek aldığım tek insansın...
Bir Kuş Olup mezarına konacağım,
Sesimi Duyarmısın?
Baba...
içimdeki çocuklar da büyüdü ve sana seslendik bir ağızdan;
Cümle muhaberesi içinde, mühimmatsız savaştım
Ve çocukluktan kalma sıcak ellerimi kestiler.
Baba ...
Kulaklarının pencereleri dünyaya neden kapalı?
Seslendim tüm nefesimle,
Sonra...Sonra ciğerlerimi kestiler.
Soluk alamadım ve hücrelerimi öldürdüler,
Baba...
Bir rüzgar esince ,sen kokuyor tüm evler,
Biliyorum, tanıyorum bu kokuyu ,Babam kokuyor.
Uzanınca toprağına gece ayazlarında,
Kokunu , iliklerime ilikliyorum
Ben hala seni özlüyorum.!
Özlüyorum.
acaba olacak mı senin kadar sevdiğim bir erkek daha?
senin kadar güvendiğim bir adam daha?
göğsüne kafamı yasladığımda oynadığın saçlarımın bana verdiği huzuru bir başka adam vaadedebilecek mi?
parmaklarınla oynarken, birlikte araba kullanırken, maç izlerken aldığım haz başka hiçbir şey de yok ki..
hani öperken batıyor ya sakalların hep kes şunları baba ya acıtıyor derim, hiç kesme babacık onları o bile alışkanlık yapmış bende..
2 kızın var bir de oğlun olsun istemez miydin diye soranlara;
"ben kızlarımın tek tel saçını bir erkeğe değişmem" diyip bir de göz kırpan hallerini yerim..
ideallerin vardı, hala var, kendine göre inanılmaz doğruların var, ve benim bunlara göre yaşamamı istiyosun, olmuyo işte, ben senin gibi değilim, sen bütün hayatını belli bi kalıpta yaşadın, hep o çizgide devam ettin, ama ben öyle miyim? çizgiden çıktım çoğu zaman, yeri geldiğinde götü başı dağıttım, evet yeri geldi yalan da söyledim, kabul ediyorum ama sen de çok sert konuştun be adam, senin istediğin gibi olmadığım için ''senden bi bok olmaz''dı gözündeki yerim, doğru düzgün olamadım bi türlü, siktir git dediğinde param yoktu, gidemedim, olsa giderdim, yine dönerdim ama, böyleyiz işte biz, sen kovarsın, ben küfrederek odama dönerim, yatar uyurum, sabah kahvaltıda haftasonu için plan yaparız, aslında hala bi bok olmadı benden, bunu ikimiz de biliyoruz, bakma çaktırmıyosun ama sen de içten içe diğerlerine özeniyosun biliyorum, bana bakışın bile ''keşke''lerle dolu, sabah iş yerinde arkadaşlarınla konuşurken bilmemkimin doktor oğlundan, ne kadar maaş aldığından bahsetmek yerine benim kazandığım bi davadan, ne kadar uğraştığımdan, cüppenin bana ne kadar yakıştığından bahsetmek isterdin, o havayı, o gururu yaşamak isterdin biliyorum, özür dilerim, ama yine de seni çok seviyorum.
Babacığım.. Hakkını helal et. Bu sana son mesajım. Artık veda vakti geldi. Yaptığım şeyin güzel bir şey olmadığını biliyorum ve artık dayanamıyorum. Bıktım artık bu dünyadan ve insanlardan, sakın yapacağım şey için bana kızma, bunu yapmaya mecburum. Hayata gözlerimi kapama zamanı geldi, acayip uykum var yaa hadi görüşürüz.
Seni sevmiyorum. Arkadaşlarının yanında adam olabilirsin ama asla baba değilsin. Bizi birbirimize bağlayan tek şey soyadımız ve paran. Bir gün bu ikisi bağlamayacak bizi ve inşallah o gün bana ihtiyacın olmaz.
Bugün 3 sene oluyor tamamen yokluğunla tanışalı... Ne değişti hayatımda? Hiç !! evet aslına bakarsan hiçbirşey değiştirmedi yokluğun. sanırım çok zaman olmuştu yokluğuna alışalı, belki de zaten hiç olmamıştın sen, ben var etmiştim seni küçücük yüreğimde kocaman bir sevgiyle.. kim bilir?? Şimdi yoksun işte hepten yok artık o çok sevdiğim sesini de duyamıyorum bir telefon uzaklığında... Sana çok benzettiğim adam televizyonda şu anda ve ben Ona bakarak 35 senelik özlemime daha büyük özlemler katarak izliyorum Onu.Seni andıran ne varsa, kim varsa hep bir burukluk yaratıyor yüreğimde bazen bir parlıament light, bazen bir gömlek, bazen bir yüz, bir el, parmaklar, uzun bir boy, ince bir yüz, kendine hayran bırakan kibarlık, ince düşünce, bazen sandalyemin çekilmesi, arabanın sevdiğim tarafından kapısının bana açılması, bazen bir koku... Özlüyorum seni, kimseye belli etmesem de artık "çok özledim" diye ağlamasam da...
Nefretim sevgimle karışmış, duygularım allakbullak. Kimse senin gibi güzel yaşamadı bu hayatı, kimse senin gibi sadece kendine yaşamadı. çoğu zaman eleştirilsen de hep herkes tarafından kıskanılan oldun, sadece içinden geldiği gibi istediklerini yaşadığın için. iyi ki de öyle yapmışsın. Şimdi çok daha iyi anlıyorum seni, daha çok hak veriyorum sana. Keşke bu kadar duygularımla yaşamasaydım, bu kadar benzerlik gösterirken sana , senin gibi "adam sendeci" olabilseydim herşeyi arkamda bırakıp giderken, verdiğim zararları düşünmeseydim duygularıma esir olmasaydım. Biraz daha benzemeliydim sana belki de...
Neyse çok uzatmayayım sevmeyiz ikimiz de uzun uzun konuşmaları. vedalar kısa olmalı, selamlaşmalar yılışmadan. Ağlamayı da, ağlayanı da sevmeyiz o yüzden ağlamadan ve ağlatmadan gidiyorum şimdi, iyi bak kendine olduğun yerde.
yıllarca kızgınlığımı yüzüne vurduğum, yalnızlığımı hissettirdiğim ve beni bıraktığı için asla affetmediğim adam daha geçtiğimiz ay sonunda 7 çocuğunu birden bırakıp gitti. ve insan ne kadar kızarsa o kadar seviyormuş demek. keşke seninle paylaşabileceğimiz daha çok anı için daha çok vaktimiz olabilseydi baba. hayatımın sadece 6 yılında seni tanımam için bana vakit ayırabildin. iyi ki daha fazla geç kalmadın. daha şimdiden çok özlüyorum. yüzüne hiç söyleyemedim ama sizi çok seviyorum babacım.
arabalar yolculuk etmek içindir bu nedenle arabaya sahipken çocuklarına eziyet olsun diye onları en rezil otobüs hatlarında yolculuk etmek zorunda bırakma hele de bu yolculuk senelerdir sana ve çocuklarına bir hayrı dokunmamış ailenin yanınaysa ve haberin olsun böyle yaptığın için bilgisayardaki en sevdiğin oyunun silinecek. cezalar sadece çocuklar için değildir.
istediğin hayatı yaşamadın değil mi baba? Çok yordu bu hayat seni, biliyorum. Çok şey gördün çok şey geçirdin. Bir an olsun inancını kaybetmedin. Sen ne güçlü bir adamsın be baba.
Çok yanlış yaptım. Üzdüm, kırdım, bağırdım çağırdım Ama merhametin hiç bitmedi. Ne güzel bir kalbin var senin baba.
Ne kardeşlerin anladı seni, ne biz ne de çevren Ama inan ben hep senin sıkıntını bitirmek istedim. Çabaladım da. Ne kadar yapabildiysem Ne geldiyse elimden
Hep iyiyi, güzeli anlattın. Dürüst olmayı, insan olmayı öğrettin. Hatırlıyor musun bir gün şöyle bir şey olmuştu. Seninle beraber eve dönüyorduk Alsancaktan. Yolda otostop çeken bir iki adam vardı. Baba boş ver devam et ya dedim sana. Sen de Oğlum ben yolda çok kaldım. Bilirim. Adamlar üşümesinler soğukta. Ben ne zaman görsem alırım, beni de hep almışlardır. Dedin. O gün arabaya aldığın adamlara dedin ki Abi sizi alıyorum ama yol boyunca eğleneceğiz. ,Tamam abi dediler ve bindiler. Açtın müziği, arabada alkışlaya alkışlaya gittik. Ve öyle bir sıkıntımız vardı ki; sen o sıkıntına rağmen yaptıklarınla bana bir şey daha öğrettin. Hayata isyan etmemeyi, küsmemeyi
Bugün biliyorum, senden bana maddi olarak hiçbir şey kalmayacak. Ama emin ol bana bir milyon dolar da bıraksaydın insan olmayı insan gibi yaşamayı satın alamazdım.
Hala hayattasın, Senin bir kitabını yazacağım. Ve inşallah ömrün yeter de görürsün. Benim de sana borcumu ödeyişim bu şekilde olsun.