iş hayatına atıldıktan sonra nelerle boğuştuğunu, bizleri aç, ele güne muhtaç ve akranlarını kıskanan evlatlar olarak yetiştirmemek için nelere göğüs gerdiğini çok daha iyi anladım. bana ve kardeşime her zaman çok iyi babalık yaptın ve umarım bende evlatlarıma senin yarın kadar babalık yapabilirim. allah sana uzun ömürler versin.
ilk aşkım, babam'a...
seni son görüşümden bu yana ben büyüdüm baba... beni artık omuzlarına alıp gezdirebileceğini, tahtravalliye bindiğim zaman bi ayağınla bana eşlik edebilecek gücünün olduğunu hiç sanmıyorum.
ben büyüdüm baba... artık seni içimde bekliyorum. içimin en aydınlık odasında oturup, her akşam gelişini bekliyorum. sen gelmeyeceksin biliyorum ama ben seni hep bekliyorum...
ben büyüdüm baba, bi yanım hep çocuk kalsa da kocaman oldum... saçlarım sarı değil, gözlerim mavi değil artık benim. değiştim... sana artık babacık demiyorum... sana artık hiçbişey demiyorum ki ben... ne diyim ki ben sana??
ben büyüdüm baba... kaç yaşıma geldim sayamıyorum bile. acaba sen nasıl oldun? saçların beyazladı mı? kilo aldın mı? tam olarak kaç yaşındasın şimdi? hala ağır yemeklerden sonra miden ağrıyor mu??
peki sırt üstü yüzüyo musun hala kilometrelerce??
giderken beyaz şapkanın yedeği evde kalmıştı... arada bi takıp bakıyorum kendime. yüzümde sana benzeyen bi çizgi arıyorum. henüz bulamadım. ama inanıyorum. birgün senden bir iz yakalayacağım...
merak ediyorum baba, acaba o gece ben ağlamayı kesmeseydim, susup uslu bir kız olmasaydım sen gitmekten vazgeçer miydin bana acıyıp? üzerdim seni belki ama değmez miydi baba yaa??
mutlu musun şuanda artık her nerde isen.. mutlu musun?? bize yaşattığın sonsuz hasret için hiç için acımıyo mu??
elimde kenarları sararmış bir fotoğrafımız... senden kalan son şey... gitmeden birkaç gün evvel çekilmiş... tatilde.. deniz kenarında...hatırlıyor musun? hani kumdan kalelerimi dalgalar yutmuştu da ben çok ağlamıştım...
neyse, bendeki fil hafızası. seni yormayayım.
şimdi her anımız daha değerli seninle.
o acı hastalıkla savaşırken sen ve halen güçlü görünmeye çabalarken daha bir büyüyorsun gözümde.
birgün gitmiş olma ihtimalini düşünmek istemiyorum ,bazen odama kapanıp sensiz hayat nasıl olur diye düşünürken hıçkırıklara boğuluyorum .
güçlü ol baba yeniceksin biliyorum bir mucizeyi gerçekleştiricez seninle ve daha çok güzel yıllarımız olucak beraber.seni çok seviyorum baba ,seni çok seviyorum.
keşke hep küçük kalsaydım baba. elinden tutup gezdirdiğin o küçük kız olsaydım. tertemiz dünyamda büyüttüğüm tek hayal oyun oynamak olsaydı. annemin ve senin gölgen arasında yaşayan korunmaya muhtaç küçük kız olsaydım keşke...ama büyüdüm baba ben. istemeyerekte olsa büyüdüm. 3kişilik dünyamızdan dışarıya çıkıp tanışmasaydım keşke bu kötülüklerle.küçük yüreğimde oluşturduğum tüm iyiliklerin yerini kötülükler aldı geçen zamanla beraber.çocuksu masumiyetimi koruyamadım baba.küçükken ıskalayan herşey büyüdükçe isabet etmeye başladı ruhuma.aşk denen acı gerçekle tanıştım. beni affet baba.senden başka bir erkeği sevdim ,aşık oldum.ama hep seni aradım onda.beni koruyacağını sandım ama yanıldım.sen bilmiyosun ama terkedilmeyide öğrendim baba.çok ağladım,çok üzüldüm.acıyı iliklerimde hissettim.kalbim acıdı.kırıldım baba çok kırıldım.biliyorum sen olsan terketmezdin beni,acıtmazdın canımı,kırmazdın ki kalbimi...beni affet baba herkeste seni aradığım için...affet babacım yaptığım hataları,affet ki ben yine senin küçük kızın kalayım.
nedendir bilmem herkes unutturmaya çabalıyor. konu babadan açılınca kaş göz işaretleri yapılıyor. susuluyor. doluyor gözlerim, susuyorum, bakıyorum etrafıma... ve görüyorum ki kısa da olsa onların sahtelikleri, yalanları ve tüm iğrençlikleri arasında harika bir hayat bahşettin bana. kısaydı belki... ama değerliydi, sevgi doluydu, mutluluk ve huzur doluydu, sen doluydu. şimdi herkes sanki yokmuşsun gibi davranıyor. ama bilmiyorlar ki... bedenin ölse neye yarar? ben bedenine değil sana değer verdim. seni sevdim. sana babacım dedim. bedenin öldü belki ama ruhun benimle. bana kattıkların, sevgin, sarılışın, gülümseyişin benimle. sen benimlesin ve hep bende kalacaksın. seni öyle seviyorum babacım, sen hep yaşayacaksın...
Ah be baba. ben bu yazıyı sana yazdım. sanma ki sani sevmiyorum. o kadar çok seviyorum ki yaptığın her ters davranış bana koyuyor. ben umursamadığım insan bana küfür etse bile takmam. s*kmde değildir çünkü. senin her dediğin laf, her yaptığın hareket beni derinden yaralıyor. birazcık sakin ol be baba.. şu üç günlük dünyada pişman olacağımız şeyleri birbirimize söylemesek olmaz mı yani?
baba okuyamıcaksın ama ben içimdekileri sözlüğümle paylaşıyım. ailemin hayatını siktin bir orospunun peşine gidip gül gibi 2 çocuğunu ortada bırakıp siktirolup gittin. ne maddi bir desteğin var ne manevi oysa sen benim en yakın arkadaşımdın. hatırlıyomusun ben senin neyini örnek alıcam dediğimde ağlamıştın hüngür hüngür. biliyorum o sözüm hala ciğerinin tam ortasında içini yiyip kemiriyor. ama geri dönüşü yok. biliyorum köpek gibi pişmansın. ama bilki buradaki kapılar sana hiç açılmayacak kadar kapandı. kendine iyi bak. seninle konuşmak istemiyorum ama babasızları düşündüğümde varlığını bilmekle avutuyorum kendimi.
baba burdan sana sesleniyorum her nekadar beni duymayacak olsanda. okulum uzadı sana söylemeye utanıyorum. şimdiye kadar ders yönünden hiç sıkıntı yaşamadım sizede yaşatmadım taa ki üniversiteye gelene kadar. bu sefer olmadı be baba.senden çok özür diliyorum.
sen benim ilk aşkımsın. hayranlıkla bağlı olduğumsun. iyi ki sana açtım gözlerimi ne kadar şanslıyım bunun için, ne kadar minnettarım... tüm ömrüm senin olsun. seni seviyorum.
düş yakamdan, düşlerim var benim baba. git çok uzağa sağlıklı ama uzakta. başka bir erkeğe aşık olayım senin mükemmel olduğunu düşünmeden, kıyaslamadan. düşünce ben doğrulmak isterim acıyan benim dizlerim ve düşünceleri ben doğrulamak isterim yaralanacak olan eğer yaptığım hataysa benim kalbim. yani canım babacım artık bana bir masal anlatma, masal değil ki hayat ne olur biraz anla.
henüz öldüğünde ben 6 yaşmdaydım. epey zaman geçmiş ha... yıllar neleri değiştirdi bir bilsen... en kısasından büyüdüm gibi sanki ama ben senin hala o minicik yavrunum. bende gelicem bir gün yanına ama sana tam tarih veremiyorum zira allah biliyor... belki bu entryi yazar yazmaz gelirim onu da allah biliyor...
rüyalarımda görünce özlemle anıyor kalbim seni.keşke diyorum hep,kadere lanetler okuyorum.keşke daha önce doğsaydım,belki seni resimlerden değilde hafızamdaki tatlı anılardan hatırlardım...
sevinçlerimde yarım hep.bir yanımda baharlar gelirken;diğer yanımda güz var hep.bir yanım çiçek açarken,diğer yanım soluyor hergün.eminim ki gün geçtikçe bahar olacak yanımda kalmayacak sana özlemimden.şuan sonbaharım baba, tek korkum anneminde gidip kış olmam.
o lanetler okuduğum gün yaklastıkça aklıma daha da çok düşüyorsun aslında hep aklımdasın.ama o çocukluğumdaki büyük kaybın,o derin yaranın izleri kabuk bağlamaya çalıştıkca senin bedenin beyaz kefenle buluştuğu an canlanıp tekrar kanatıyor ve hiç iyileşmiyecek gibi...
evleniyorum baba. ve kendi başıma yapıyorum. cebinden beş kuruş harcamayacağını biliyorum. demiyeceksin, "al oğlum bir beyaz eşyanı da ben alayım". demezsin, yapında yok çünkü. demezsin, çünkü yanındaki kadın öz annem değil.
belki topallarım. belki yüküm ağırdır benim. düğün günüm, zafer günüm olacak benim baba. o gururu ben yaşayacağım! ben, sana o hakkın olabilecek gururu yaşatmayacağım baba. elinde imkanın olmasaydı bu cümleleri kurmazdım sana. imkanın varken yardım etmedin. senelerdir o evden ayrı yaşayan evladın için ne yaptın baba? kaç kez merak edip aradın? kaç kez gece yatağa kafanı koyduğunda aklına geldim?
sen, yanındaki karıyla mesut ol. ben evlatlık görevimi yerine getirip sana davetiyeni yollarım.
hayatımda hic kimseyi senin kadar cok sevmedim baba. sevmeyecegim bunu da biliyorum. ama bana sürekli laf sokman hic hos degil. belki bigün bunu okur silkelenip kendine gelirsin. ayaklarımın kücük olması benim sucum degil balım. haberin olsun. seni seviyorum. aksama jelibon getirmeyi unutma.
tanıdığım insanlar arasına en büyük şerefsiz olarak adını kazıdım. bir köpek bile yavrusunu bırakıp gitmezken, sen bir köpek kadar olamadın. bizi kanatların altına alman koruman lazımken, sen tam tersini yaptın. o yetmezmiş gibi abimin hayatını siktin, ablamı okulundan ettin geleceğiyle oynadın, kendimi söylemiyorum bile en büyük kazığı bana attın çünkü. allah senden razı olsun baba, siktir oldun gittin de artık evime girerken "selamün aleyküm" "ben geldim" diyebiliyorum kendimi belli edebiliyorum, korkup bir yerlere saklanmıyorum ve en iyisi artık yüzümü asmıyorum evde . para için de yoksulluk çektiren, okula göndermemek için bin bir türlü bahane uyduran lanet olasıca sen yoksun artık. çocuklarını dilendiren babalar bile senden daha şereflidir. sen bildiğin katıksız...... neyse. iyi ki gittin baba. gittinde insan gibi yaşamanın ne olduğunu anladık. allah senden razı olsun.
seni affetmeyecek 3 evlat ve bir kadın bıraktın arkanda. arkanda derken arkandan bakıp durmuyoruz ha yalnış anlama. haberini aldım geçen gün amcaoğlundan hastaymışsın. içim bir gram burkulduysa en adi şerefsizim, yalnız gözümden bir damla yaş süzüldü oda senin için değil şu siktiğimin kaderi bir bize gülmedi be baba.